Examples of using "Dia" in a sentence and their turkish translations:
Onu ona verin.
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
Onu bana ver.
- Dur sana bir sarılayım.
- Sana sarılmama izin ver.
Sana yardım etmemi ister misin?
Onu bana ver, Jamal.
Sana biraz bahşiş vereyim.
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
Onu bana ver.
Onu ona verme.
Hepsini ona ver.
Şimdi onu bana ver.
Sana küçük bir ücretsiz danışmanlık vereyim.
Lütfen bana da biraz koyu kahve verin.
Lütfen bana bir kahve ver.
Lütfen bana bir zarf ver.
Lütfen bu kitabı bana ver.
Bir göz at.
Lütfen bu kalemi bana ver.
Umarım Tom istifa eder.
Çabuk, onu bana ver.
Hepsini bana ver.
Başbakan muhtemelen istifa edecek.
Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.
Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.
onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,
Sana biraz para vermeme ihtiyacın var mı?
Bana zaman verin.
Bana bir portakal ver.
Elini ver bana.
Sana numaramı vereyim.
Bana o silahı ver.
- Ona bir göz at.
- Şuna bir göz atın.
- Şuna bir göz at.
Kendine yeterli zaman ver.
Bana bir saat ver.
Kendinize bir mola verin.
Bunu bize ver.
Bunu bana ver.
Bunu ona ver.
Bunu ona ver.
Ona bir şans ver.
Ona bir şans tanı.
Lütfen bana yiyecek bir şey ver.
Bana her şeyi ver.
- Bana su ver!
- Bana su verin!
Bana bir şans ver.
Tom'un Mary'ye tavsiye vermesini istemiyorum.
Bana bir tane daha ver.
Lütfen bana kentin bir haritasını verin.
Lütfen bana bir fincan kahve ver.
Bana onun yarısını verin.
Lütfen bana bir bardak çay ver.
Tom, aptal denilmesinden nefret eder.
Bana onu vermeyin.
Bana bir bahşiş ver.
Bana o parayı ver.
Bana bir gün ver.
- Haritayı bana ver.
- Bana haritayı ver.
- Haritayı bana verin.
- Bana haritayı verin.
Bunu Tom'a ver.
Bana hiçbir şey verme.
Ona bu resmi ver.
Bana bir iş vermeni istiyorum.
Onu Tom'a verme. Onu Mary'ye ver.
BLütfen bana bir yastık ve battaniye verin.
Ona ne isterse ver.
Sana beni hatırlatacak bir şey vereyim.
Bir kez daha bak.
Onlara bir şans ver.
Çay ver.
Bana iyi bir tane ver.
Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!
Tom onu havaalanına götürmemi istiyor mu?
- Bana kitabı ver.
- Bana kitabı verin.
Bana beş gün verin.
Acele et.
- Ona bir oyuncak verin.
- Ona bir kavırçak ver.
- Ona bir kavırçak verin.
Ona bir mola ver!
Mazareti ne olursa olsun, onu affedemem.
Bana bir ipucu ver.
- Bana detayları ver.
- Bana ayrıntıları ver.
Bana silahı ver.
Bana anahtarı ver.
Bana mikrofonu ver.
Bana sarıl.
Bana bir saniye ver.
Bana iki dakika ver.
Bana yüz dolar ver.
Anahtarları bana ver.
Bize bir dakika ver.
Bana bir bira daha ver.
Bana bir şans ver.
Bana bir dakika ver.
Bana bir çekiç ver.
Bana bazı ayrıntılar verin.
Bana kaşık verin.
Bana bir kürdan ver.