Translation of "Vidéken" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Vidéken" in a sentence and their turkish translations:

- Vidéken él.
- Vidéken lakik.

O, kırsalda ikamet ediyor.

- Nyáron vidéken élünk.
- Nyaranta vidéken lakunk.

Biz yaz boyunca ülkede yaşarız.

Vidéken él.

O kırsalda yaşıyor.

Vidéken élek.

Ben kırsal kesimde yaşamaktayım.

Apám vidéken él.

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

Vidéken lakott egyedül.

O kırsal bir yerde tek başına yaşadı.

A nagyanyám vidéken él.

- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.

A szüleim vidéken élnek.

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

Nem szívesen élek vidéken.

Kırsalda yaşamayı sevmiyorum.

Vidéken rengeteg fa van.

Kırsal bölgede çok ağaç var.

Két hétig vidéken leszek.

İki hafta kırsalda olacağım.

Az anyja egyedül él vidéken.

Onun annesi ülkede tek başına yaşıyor.

Tom nem akar vidéken élni.

Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.

A nénikém vidéken él, egy magányos házban.

Teyzem kırsalda yalnız bir evde yaşıyor.

Majdnem kiirtották teljesen a hódokat ezen a vidéken.

Kunduzlar bu bölgeden neredeyse yok oldular.

- Tom nem akar vidéken élni.
- Tom nem akar falun élni.

Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.