Examples of using "élnek" in a sentence and their turkish translations:
"burada insanlar yaşıyor, burada insanlar yaşıyor."
Onlar ayrı yaşarlar.
Onlar barış içinde yaşarlar.
Onlar mağaralarda yaşıyor.
''Burada insanlar yaşıyor.''
Cezayir'de mi yaşıyorlar?
Açık bir evlilikleri var.
Farklı şehirlerde yaşıyorlar.
Onlar başka bir şehirde yaşıyorlar.
Kurbağalar ne kadar yaşar?
Onlar kalıcı korkuyla yaşıyorlar.
Kelebekler ne kadar yaşar?
Onlar bir yerel idarede yaşıyor.
Balık denizde yaşar.
Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.
Onlar başka bir ülkede yaşıyorlar.
Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.
Buralarda ne tür hayvanlar yaşarlar?
İyimserler daha uzun yaşar.
Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.
Bu gezegende insanlar var.
Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.
Onlar orada yaşıyor.
Onlar nerede yaşıyor?
Onlar çadırlarda yaşıyor.
Kelebekler üç gün yaşarlar.
Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.
Atlar ne kadar yaşar?
Günümüzde insanlar daha uzun yaşıyor.
Bedeviler çölde yaşar.
Eğer Dünya gezegeninde yaşıyorsanız
Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar
Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.
Onlar ayrılmış.
Yeraltında yaşıyorlar.
Tom ve Mary birlikte yaşamıyorlar.
Tom ve Mary çok küçük bir dairede yaşarlar.
Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.
ve nihayet , nihayet, nihayet
Tabii ki de yalnız yaşayıp da yalnız olmayan bir çok insan var.
Bu insanlar birlikte çalışıyor ve yaşıyorlar.
Bu dağda tilkilerin yaşadığını biliyor muydun?
Zehirli yılanlar bizim yerimizde yaşamaz.
Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.
İnekler otla yaşar.
Onlar alt katta yaşıyor.
Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.
- Tom ve Mary aynı ülkede yaşamıyorlar.
- Tom ve Mary aynı eyalette yaşamıyorlar.
Tom ve babası hayatta ve iyi.
Vampirler sonsuza dek yaşar.
Binlerce yıldır burada olan topluluklar
eğer Dünya insanların yaşadığı tek yerse
Minnesota'daki insanlar hoştur.
400 yıldır bunu yaşayan toplumlar için, Tanrım,
ve insanların başka bir gezegende yaşamasıyla son buluyor.
Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.
Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.
- Türkiye'de mi yaşıyorsun?
- Türkiye'de mi yaşıyorsunuz?
Tokyo'nun nüfusu Osaka'nınkinden daha büyüktür.
Anne ve baban hala Almanya'da yaşıyor mu?
Kadınlar genellikle erkeklerin yaşadığından 10 yıl daha uzun yaşarlar.
Tom geçen yıl Mary ile Tatoeba'da tanıştı ve şimdi onlar birlikteler.
Dünyanın en kalabalık ülkesi nedir?
Bağırsaklarında yaşayan bakterilerle arkadaş olmalısın.
Benim babalarım öldü.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.
O günleri hatırlıyorum.
Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.
Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.