Translation of "Nyáron" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Nyáron" in a sentence and their turkish translations:

Nyáron úszok.

Ben yazın yüzerim.

Eljössz nyáron?

Yazın gelecek misin?

Nyáron szeret úszni.

O, yaz mevsiminde yüzmeyi sever.

Múlt nyáron kempingeztem.

Geçen yaz kampa gittim.

Elmész idén nyáron?

Bu yaz uzaklara gidiyor musun?

Szicília nyáron forró.

Sicilya yazın sıcaktır.

- Ezen a nyáron Londonba megyek.
- Ezen a nyáron Londonba utazom.

Bu yaz Londra'ya gidiyorum.

Jártál valahol a nyáron?

Yaz için bir yere gittin mi?

Minden nyáron kempingezni mennek.

Onlar her yaz kampa giderler.

Minden nyáron vidékre megyek.

Her yaz kırsala giderim.

Mit fogsz csinálni nyáron?

Bu yaz ne yapıyor olacaksın?

Nyáron magas a levegőpáratartalom.

Yazın nem yüksektir.

Idén nyáron külföldre utazunk.

Bu yaz yurt dışına seyahat edeceğiz.

Balira utaztam a nyáron.

Yazın Bali'ye gittim.

Nyáron egy boltban dolgozott.

Yaz için bir mağazada iş buldu.

Tom nyáron szakállat növesztett.

Tom Yaz boyunca sakal uzattı.

Nyáron hosszabbak a nappalok.

Günler yazın daha uzundur.

Mit csinálsz jövő nyáron?

Gelecek yaz ne yapıyorsun?

- Ezen a nyáron híztam két kilót.
- Felszedtem két kilót a nyáron.

Bu yaz iki kilo aldım.

- Én inkább a hegyekbe megyek a nyáron.
- Nyáron inkább a hegyekbe megyek.

Yazın dağlara gitmeyi tercih ederim.

Múlt nyáron sok esőnk volt.

Geçen yaz epeyce yağmur yağdı.

Naganóban maradt egész nyáron át.

O yaz boyunca Nagano'da kaldı.

Japánban nyáron nagyon meleg van.

Japonya'da yaz mevsiminde hava çok sıcaktır.

Itt igazán meleg van nyáron.

Yazın burası gerçekten sıcaktır.

Nyáron itt nagyon meleg van.

Yazın hava burada çok sıcak.

Tavaly nyáron jó egészségnek örvendett.

Geçen yaz onun sağlığı iyiydi.

Nyáron minden nap uszodába járok.

Yazları her gün havuza giderim.

Mit csinálsz ezen a nyáron?

- Bu yaz ne yapacaksın?
- Bu yaz ne yapacaksınız?
- Bu yaz ne yapıyorsunuz?
- Bu yaz ne yapıyorsun?

Mit fogsz csinálni a nyáron?

Bu yaz ne yapacaksın?

Tavaly nyáron megmásztam a hegyet.

Geçen yaz dağa tırmandım.

Híztam két kilót a nyáron.

- Bu yaz iki kilo aldım.
- Bu yaz iki kilo almışım.

Nyáron rövid újjú inget hordok.

Yazın kısa kollu gömlekler giyerim.

Nyáron zárva tart az iskola.

Okul yazın kapalıdır.

Idén nyáron össze fogunk házasodni.

Bu yaz evleneceğiz.

Mit iszol a legszívesebben nyáron?

Yazın favori içeceğin nedir?

Tomi egész nyáron táborban volt.

Tom bütün yaz kamptaydı.

Végre voltam Angliában a nyáron.

En sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.

Tudom, mit tettél tavaly nyáron.

Geçen yaz ne yaptığını biliyorum.

Nyitott ablaknál szoktam aludni nyáron.

- Yazları genelde pencerelerim açık yatarım.
- Yazın genellikle camlar açık uyurum.

A nyáron sokat fogok úszni.

Bu yaz çok yüzeceğim.

Aztán nyáron roskadozik a különféle gyümölcsöktől.

ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.

- Nyáron vidéken élünk.
- Nyaranta vidéken lakunk.

Biz yaz boyunca ülkede yaşarız.

Mike Kiotóba ment a múlt nyáron.

Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.

Még nyáron is hideg van ott.

Yazın bile orası soğuk.

A hangyák egész nyáron keményen dolgoznak.

Karıncalar bütün yaz çok çalışır.

Ott még nyáron is hideg van.

- Yazın bile hava orada soğuktur.
- Orası yazın bile soğuktur.

Múlt nyáron Tomi egy gazdaságban dolgozott.

Tom geçen yaz bir çiftlikte çalıştı.

Milyen gyakran mentél úszni múlt nyáron?

Geçen yaz ne sıklıkta yüzmeye gittin?

Hova tervezel menni nyaralni jövő nyáron?

Önümüzdeki yaz tatilde nereye gitmeyi planlıyorsun?

Mit fogtok csinálni ezen a nyáron?

Bu yaz ne yapıyor olacaksın?

Nyáron szeretek meztelenül úszni a tóban.

Yazın gölette çıplak yüzmeyi severim.

Ezen a nyáron kerékpárral bejárom Európát.

Bu yaz Avrupa'da bisikletle dolaşacağım.

Hova tervezel menni ezen a nyáron?

Bu yaz nereye gitmek istersin?

Tudni akarom, mit csináltál idén nyáron.

Bu yaz ne yaptığını öğrenmek istiyorum.

Nyáron az európaiak élvezik a hosszú szabadságot.

Yazın, Avrupalı insanlar uzun tatilin keyfini çıkarıyor.

Nyáron el szoktunk járni úszni a folyóra.

- Yazın yüzmek için ırmağa giderdik.
- Yazın yüzmeye ırmağa giderdik.
- Yazın, yüzmek için nehre giderdik.
- Yazın yüzmeye nehre giderdik.

Én inkább a hegyekbe megyek a nyáron.

Yazın dağlara gitmeyi tercih ederim.

Autóbalesetben hunyt el a fia tavaly nyáron.

Oğlu geçen yaz trafik kazasında öldü.

Eldöntöttük, hogy idén nyáron megmásszuk a Fujit.

Bu yaz Fuji dağına tırmanmaya karar verdik.

Azon a nyáron le is festettük a falakat.

Ama o yaz duvarları boyadık.

Azon a nyáron újrahúztuk az egész elektromos hálózatot.

Ve o yaz tüm elektrik sistemini baştan döşedik.

Tomi mondta, hogy sok érdekes könyvet olvasott a nyáron.

Tom yaz boyunca çok sayıda ilginç kitaplar okuduğunu söyledi.

Nyáron és télen Finnországban élünk, tavasszal és ősszel meg Argentínában.

Yazın ve kışın Finlandiya'da yaşıyoruz; baharda ve sonbaharda Arjantin'de.

Nyáron a lányok vagy a folyóra mennek úszni vagy a parkba.

Yazın, kızlar genellikle ya nehirde ya da parkta yüzmeye gider.

- Sivatagi tájakon áthajtani veszélyes lehet nyáron a forróság miatt.
- Veszélyes lehet sivatagi tájakon áthajtani, ha magas a nyári hőmérséklet.

Yaz sıcaklıkları yüksek olduğunda çöl manzaraları karşısında sürüş tehlikeli olabilir.