Examples of using "Lakott" in a sentence and their turkish translations:
O kırsal bir yerde tek başına yaşadı.
Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.
O ucuz bir otelde kaldı.
Tom, hiç Boston'da yaşamadı.
Tom ne kadar süredir Boston'da yaşıyor?
Tom geçen yıl Boston'da yaşıyordu.
Tom bitişikte yaşadı.
Tom John'la kaldı.
Hindistan kalabalık nüfuslu bir ülkedir.
O, teyzesinin evinde kaldı.
Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.
Büyükannem bizimle yaşadı..
Burası meskun bir bölgedir.
Tom bu binada oturdu.
Fransa'ya taşınmadan önce, İsveç'te yaşıyordu.
Tom üç ay bizimle yaşadı.
Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.
Tom’un nerede yaşadığını biliyorum.
Tom'un eskiden nerede yaşadığını bilmiyorum.
Kral eski bir kalede yaşardı.
Tom'un Boston'da yaşadığını unuttum.
Tom orada yaşadı.
Tom nerede yaşadı?
- Bölgede insanlar hiç yaşamadı.
- Bölge insanlar tarafından hiç iskan edilmedi.
Tom Boston'dan başka herhangi bir yerde hiç yaşamadı.
Tom üç ay öncesine kadar bize bitişikte yaşadı.
Burası onun yaşadığı ev.
O sıralarda adada hiç kimse yaşamadı.
Vakaların neredeyse tümünde hastalar depremin merkezinde yaşıyordu.
Ucuz bir otelde kaldı.
Dünyadaki en çok nüfuslu kıta hangisidir?
Tom'un nerede yaşadığını kimse bilmiyordu.