Examples of using "Tudott" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye sadece bildiğini söyleyebildi.
Konuşamıyordu.
Herkes bilirdi.
O sadece Almanca biliyordu.
Tom her şeyi biliyordu.
Tom bunun hakkında biliyordu.
Tom onun hakkında her şeyi biliyordu.
O en kısa sürede geldi.
O, hastalığından dolayı gelemedi.
Aklına gelen tek bir şey vardı.
O, ne söyleyeceğini bilemedi.
Tom yüzemedi.
O buraya nasıl geldi?
Tom yardım edemedi.
- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.
Onun hakkında kimse bilmiyordu.
Tom beni koruyamadı.
Tom zorlukla konuşabilir.
Tom soygun hakkında biliyordu.
Tom bir şey bilmiyordu.
Tom yardım edemez mi?
Tom gelemedi.
Tom sakin oturamadı.
- Tom başka bir şey söyleyemedi.
- Tom, söyleyecek başka söz bulamadı.
O konuşamadı, çok kızgındı.
Sağlık çalışanları bir kamera yerleştirildiğini biliyorlar.
O düğüne gidemedi.
Cazibeye direnemez.
Gelebilmen harika.
Tom daha fazla bir şey söyleyemedi.
O, tek bir kelime anlamadı.
Tom, Mary'ye yardım edemezdi.
Tom bir iş bulamadı.
O dört yaşındayken nasıl okuyacağını biliyordu.
- Onun hakkında bir şey bilmiyordu.
- O konuda bir şey bilmiyordu.
Bir hastalık yüzünden gelemedi.
Tom, Mary'ye güvenemedi.
Tom, Mary'yi göremedi.
Tom artık dövüşemiyordu.
Tom herkesi ikna edemedi.
O, hastalığı nedeniyle gelemedi.
Tom kendini tutamadı.
Tom üç yaşındayken yüzebilirdi.
Artık yardım olmadan yürüyemiyordu.
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
Soruya nasıl cevap verileceğini kimse bilmiyordu.
O hastaydı, bu yüzden gelemedi.
- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- O, hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.
O, hasta olduğundan dolayı bize katılamadı.
Tom uyumaya çalıştı, ama yapamadı.
- Tom, otobüste uyuyamıyordu.
- Tom otobüste uyuyamadı.
Oğlum yüze kadar saymaya başladı.
Tom onunla ne yapacağını bilmiyordu.
Onun ilkelerine aykırı gidemedi.
İşitme güçlüğü vardı ve yürüyemiyordu.
Tom aylığıyla geçinemiyordu.
Tom gelirine göre geçinemiyordu.
Tom Mary'den önce eve varabildi.
Tom öfkesini kontrol edemedi.
Gelemedi çünkü hastaydı.
''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''
Sosyal hizmetlerde yüksek lisans eğitimi alabildi
Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
Tom on üç yaşına kadar okuyamıyordu.
Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Tom sınıfa ayak uyduramadı.
O kırk yaşındayken on altı dil konuşabiliyordu.
O bir kazada yaralandıktan sonra, artık yürüyemiyordu.
Tom çok daha sonrasına kadar onun hakkında bir şey yapamadı.
Tom, Mary'nin evli olduğunu bilmiyordu.
Tom eğer isteseydi kazanabilirdi.
Tom bildiği her şeyi polise anlattı.
Tom Mary'nin John ile olan ilişkisini bilmiyordu.
Tom tepki göstermek için çok afallamıştı.
Yeni koşullara uyum sağlayamadı.
Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.
Yaşlı kadın düştü ve kalkamadı.
Parası yoktu bu yüzden hiç yiyecek alamadı.
O konuşamayacak kadar öfkeliydi.
- O konuda bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
- O konuda hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Tom oldukça iyi dans edebilir.
Dan'in bir üniversite diploması vardı ve çeviride iyiydi.
Tom Mary'nin orada olduğunu bilmiyordu.
Tom, biz çocukken benden daha hızlı koşabilirdi.
cankurtaran beni fark edip kurtarabilirdi.
Tom hasta olduğu için partiye katılamadı.
Tom eve pencereden girebildi.
O, Tom'a reddedemeyeceği bir teklif yaptı.
Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.
Tom istediği bir şeyi yapabilirdi.
Döndükten sonraki ilk yılında, Luo 15 köylüye iş verebiliyordu
Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.
Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
Ağlamamak elinde değildi.
Tom eğer evden erken ayrıldıysa nasıl işe ge kalabilir?
Tom hasta olduğu için toplantıya katılamadı.
Tom Mary'nin onun hakkında bir şey bilip bilmediğini merak ediyordu.
Mary'nin çalma fırsatı olmadan Tom kapıyı açtı.
- Tom Mary'nin aksanına göre onun muhtemelen İrlandalı olduğunu söyleyebiliyordu.
- Tom aksanından, Meryem'in muhtemelen İrlandalı olduğunu fark etti.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.