Examples of using "Jött" in a sentence and their turkish translations:
O tek başına geldi.
- Son olarak geldi.
- Son gelen oydu.
Tom yalnız geldi.
Bay Smith geldi.
O, koşarak geldi.
O, çok uzaklardan geldi.
O bizzat geldi.
Birisi geldi.
Kim geldi?
- Herkes geldi mi?
- Herhangi biri geldi mi?
O benimle geldi.
O nereden geldi?
O araba ile geldi.
O buraya öğleden önce geldi.
Düşünülenin aksine o gelmedi.
Baban geldi mi?
Hakikaten de geldi
O niçin onunla geldi?
- O, ikiye kadar gelmedi.
- İkiye kadar gelmedi.
O, niçin buraya geldi?
Tom buraya dün geldi.
O, bir öğretmen olarak Berlin'e geldi.
Tom kendi başına geldi.
Tom erken geldi.
Jane, Avustralyalı.
Hiçbir uyarı yoktu.
Şu ana kadar hiç kimse gelmedi.
Bay Smith geldi.
Tom otobüsle geldi.
- O, altıda döndü.
- Altıda döndü.
Cevap yoktu.
O, Japonyalıdır.
Kim geldi?
Onun nereli olduğu önemli değil.
Kimse gelmedi.
Tom geldi.
Tom yakınlaştı.
Kim buraya geldi?
Tom kimle geldi?
Mary tek başına geldi.
Babasının yerine oraya o gitti.
Tom araba ile geldi.
Tom benimle geldi.
Tom, Mary ile geldi.
Tom buraya bisikletle gelmiş.
- Tom'la gelen kim?
- Kim Tom'la geldi?
Bana yardım etmek için hiç kimse gelmedi.
Tom buraya geçen hafta geldi.
O ikiden önce gelmedi.
O en kısa sürede geldi.
- O dün seni görmeye geldi.
- O dün seni görmek için geldi.
Tom sonuncu geldi.
Benim için herhangi bir mesaj var mı?
- Tom yaklaşık 2.30'da göründü.
- Tom 2.30 civarı geliverdi.
Gelmeye devam etti.
Niçin eve erken geldi?
O, Boston yoluyla buraya geldi.
- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.
O az önce eve geldi.
Tom buraya yalnız geldi.
O, yedi yıl önce Japonya'ya geldi.
Tom eve geç geliyordu.
Onun nereden geldiğini bilmiyordum.
Benim babam dokuzda eve geldi.
O, beni kurtarmak için geldi.
O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?
- O henüz gelmedi.
- Henüz burada değil.
Ses oradan geliyor.
Hiç kimse benimle gelmedi.
Tom çok geç geldi.
"Beyefendi, nerelisiniz?""Japonya."
Tom eve erken geldi.
Tom eve gelmedi.
Tom gelmedi.
Tom hiç gelmedi.
Tom geri gelmedi.
Steve eve gelmedi.
Oh! O nereden geldi?
O, geçen ağustos ayında geri geldi.
Dün yurt dışından döndü.
O, eve çok geç geldi.
Tom bize yardım etmeye geldi.
Tom taksi ile buraya geldi.
Tom Boston'a ne zaman geldi?
Benim için mektup var mı?
O on sekiz yaşındayken Tokyo'ya geldi.
Bunu nasıl edindik?
Ama sonra dot com balonu meydana çıktı.
o da belge yaptırmak için geldi.
Bir arkadaşa ihtiyacım vardı.
Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.
Linda gece eve geç geldi.
Mary daha yeni eve geldi.
Henüz kimse gelmedi.