Examples of using "Ahogy" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl isterseniz!
Onun çalışmasını izledi.
Fark etmiş olabileceğiniz gibi,
İçeri girdim.
Evet, doğru!
Söylediğin gibi.
ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.
Daha nefret dolu hissetikçe de...
çok hızlı hareketlerle
Söz verildiği gibi o piyano çaldı.
Olduğun gibi gel.
Düşünme tarzın hoşuma gidiyor.
Öpme tarzını seviyorum.
Düşünme tarzını seviyorum.
Giyinme tarzını seviyorum.
Ne derseniz deyin.
Onun ses çıkarma şeklini seviyorum.
Komik bir kahkahan var.
Olabildiğince erken geldim.
Bunun kokusu hoşuma gidiyor.
Onu kendi tarzınla yap.
Gülümseme tarzını seviyorum.
Onun dansını izledi.
O, onun bir resim çizişini izledi.
Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
İstediğin gibi yaşama, elinden nasıl geliyorsa öyle yaşa.
Benimle konuşma tarzını sevmiyorum.
Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,
Tıpkı bir çoğunuz gibi,
çünkü öyle.
Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
Bu deneyle gösterdiğimiz gibi,
Ve bu hastalık daha da kötüleştiğinde
Dünyanın şehirleri genişledikçe...
getirdiklerini gördük...
Ve koridorda ilerlerken,
ve kendisinin de beklediği şekilde artık üretken değilse,
teknoloji ilerledikçe,
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
O tam hızda koştu.
Senin yönteminle yapalım.
Ben senin düşünme tarzını seviyorum.
Tom'un ağladığını gördüm.
Bana bakma tarzını seviyorum.
- Talep ettiğin şekilde yapacağım.
- Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
Söylediğim gibi yap, tamam mı?
Onun olduğunu gördüm.
Senin gibi aynı şekilde düşünüyorum.
Tom'un ölmesini izledim.
Onu yediğini görmeme izin ver.
Omlet yapma tarzını seviyorum.
Ben bunu bana öğretildiği gibi yaparım.
Sadece sana söylendiği gibi yap.
Tom düşünme tarzını seviyorum.
Görünme şeklini beğeniyor musun?
- Aynen dediğim gibi yap.
- Tam olarak söylediğim gibi yap.
O, konuşma şeklimi sevmiyor.
Tom sizin yemek pişirme tarzınızı seviyor.
Tom'un gülüşünü seviyorum.
Nasıl isterseniz!
Elimden geldiğince sessizce konuştum.
Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de
Şunu öğrendim ki duygusal stres
Aynı şekilde sizlerin de var.
Tam gitmek için ayaklanmışken...
Tam olarak tasarlandığı şekilde işlemeye devam ediyor.
Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken
iletişimimde de esas.
Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.
gerçekten ters döndüyse,
Zamanında müdahale de edemeyince
sadece görebildiğimiz evrende.
Şimdi bir ayağımız çukurda.
Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.
Olduğum gibi yerin içine gireceğim
Elinden geldiği kadar çok çalış.
Ben kapının açıldığını duydum.
Tahmin edildiği gibi hava güneşliydi.
- Tom'un bana bakma tarzını sevmiyorum.
- Tom'un bana bakış şeklini beğenmiyorum.
Mary arabayla uzaklaşırken Tom izledi.
Onu benim tarzımla yapayım.
Dediğim gibi, sen bir idiotsun.
Bildiğim kadarıyla, o suçlu.
- Onun koştuğunu gördüm.
- Onu koşarken gördüm.
düşünme şeklimizi değiştirecek bir şey oldu.
O tam olacağını söylediğin gibiydi.
Tom Mary'nin yemesini izledi.
Tom'un söylediği gibi yap.
Onun benimle konuşma tarzını beğenmiyorum.
Tom'un araba sürme tarzını sevmiyorum.
Bunu tekrar yaptığımı görmek ister misin?
Biz Tom'a elimizden geldiğince yardım ettik.
- Söylediğin gibi yapacağım.
- Söylediğiniz gibi yapacağım.
Tom konuşma tarzım ile alay etti.
Onu talimatlarınıza göre yapacağım.
O bir öğretmen ve ben de öyle.
Tom'un gitar çalmasını dinlemeyi seviyorum.
- Tom'un şarkı söyleme şeklini seviyorum.
- Tom'un şarkı söyleme tarzını seviyorum.
Göründüğünden çok daha zor.