Translation of "Mondani" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mondani" in a sentence and their turkish translations:

- Könnyű azt mondani.
- Könnyebb mondani, mint csinálni.

- Söylemek yapmaktan daha kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

- Mit akarsz igazán mondani?
- Mit akarsz mondani valójában?
- Mit is akarsz mondani?

Gerçekten ne söylemek istiyorsun?

Könnyű azt mondani.

- Senin söylemen kolay.
- Senin için söylemesi kolay.

Meg tudnád mondani?

Bana söyler misiniz?

Le szeretnél mondani?

İstifa etmek istiyor musun?

Akarok mondani valamit.

Bir şey söylemek istiyorum.

Mit akarsz mondani?

Ne söylemek istiyorsun?

Nincs mit mondani.

Söyleyecek bir şey yok.

Féltem nemet mondani.

Hayır demeye korkuyordum.

Le akarok mondani.

Ben istifa etmek istiyorum.

Akarsz valamit mondani?

Bir şey söylemek ister misin?

Szeretnék pohárköszöntőt mondani.

Kadeh kaldırmak istiyorum.

Könnyű azt mondani!

Bunu söylemek kolay!

- Semmit nem bírtam mondani.
- Képtelen voltam bármit is mondani.

Ben bir şey söyleyemedim.

- Volt valami, amit mondani akartál nekem?
- Szerettél volna valamit mondani?

Benim söylememi istediğin bir şey var mıydı?

Ahogy Nagymama mondani szokta,

Büyükannemin her zaman söylediği gibi:

Valami egyszerűt szeretnék mondani,

Basit bir şey söylemek için buradayım --

Ezt mondani se kell!

Söylemeye gerek yok.

Nem fog igent mondani.

O evet demeyecek.

Tom beugrott köszönetet mondani.

Tom teşekkürler demek için geçerken uğradı.

Mit akarsz Tomnak mondani?

Tom'a ne söylemek istiyorsun?

Mit akarsz mondani nekünk?

Bize ne söylemek istiyorsun?

El fogom önnek mondani.

Sana anlatacağım.

Semmit nem akartam mondani.

Bir şey söylemek istemedim.

Akartál mondani nekem valamit?

Bana bir şey söylemek istedin mi?

Ostobaság lenne nemet mondani.

Hayır demek aptalca olacaktı.

Mit akarsz mondani nekem?

- Bana ne demek istiyorsun?
- Bana ne söylemek istiyorsun?

Nehéz neked nemet mondani.

Hayır demek için zor bir insansın.

Annyit mindent lehetne mondani.

Söyleyecek çok şey var.

Elfelejtettem, mit akartam mondani.

Ne söyleyeceğimi unuttum.

Valamit el szeretnék mondani.

Söylemek istediğim bir şey var.

Ezt nem fogom mondani.

Onu söylemeyeceğim.

Mit fog Tom mondani?

Tom ne söyleyecek?

Akartál valamit mondani nekem?

Bana söyleyecek bir şeyin var mı?

Mit fogunk neki mondani?

Ona ne söyleriz?

Mondani akarok neked valamit.

Sana bir şey söylemek istiyorum.

Nem akartam ezt mondani.

Ben onu söylemek istemedim.

Mondani könnyebb, mint csinálni.

Eleştirmek yapmaktan kolaydır.

El fogom mondani Tominak.

Tom'a söyleyeceğim.

El fogom mondani valakinek.

Birine söyleyeceğim.

Mit lehet még mondani?

- Söyleyecek başka ne var?
- Söylenebilecek daha başka bişey var mı?

Nem tudunk többet mondani.

Artık söyleyemeyiz.

Tudnál mondani rá példát?

- Bana bir örnek verebilir misin?
- Bir örnek verebilir misiniz?

Tom le fog mondani.

Tom istifa edecek.

Butaság lenne igent mondani.

Evet demek aptalca olurdu.

Mit fogok mondani Tomnak?

Tom'a ne söyleyeceğim?

Mindenkinek el fogom mondani.

Herkese anlatacağım.

Mindenkinek köszönetet akarok mondani.

Herkese teşekkür etmek istiyorum.

Szeretnék mondani neked valamit.

Sana bir şey söylemek istiyorum.

Mondani akarod neked valamit.

Sana bir şey söylemek istiyorum.

Mit akartál mondani tegnap?

Dün bana ne söylemek istedin?

Figyeld, amit mondani fogok!

- Diyeceğim sözleri dinle!
- Söyleyeceklerimi dinle!
- Diyeceklerimi dinle!

- Tomi nem tudott mondani többet.
- Mást már nem tudott mondani Tomi.

- Tom başka bir şey söyleyemedi.
- Tom, söyleyecek başka söz bulamadı.

- Mire célzol ezzel?
- Mit akarsz ezzel mondani?
- Mit akarsz evvel mondani?

Onunla ne demek istiyorsun?

- Meg tudják mondani, hogy mi ez?
- Meg tudjátok mondani, hogy mi ez?
- Meg tudja mondani, hogy mi ez?
- Meg tudod mondani, hogy mi ez?
- Meg tudják mondani, hogy miről van szó?
- Meg tudjátok mondani, hogy miről van szó?
- Meg tudja mondani, hogy miről van szó?
- Meg tudod mondani, hogy miről van szó?

Bunun ne olduğunu bana söyler misin?

Meg tudja valaki mondani nekem,

Şimdi biri bana söyleyebilir mi,

Mit akarok tehát ezzel mondani?

Size ne demeye çalışıyorum öyleyse?

Mondani és tenni nem ugyanaz.

Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.

Meg tudnád mondani az utat?

Bana yolu söyleyebilir misiniz?

Semmit sem tudok arról mondani.

Onun hakkında bir şey söyleyemem.

El tudja mondani a kórtörténetét?

Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın?

Nem értem, mit próbál mondani.

Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Szeretnél mondani valamit a jelenlévőknek?

Buradaki herkese bir şey söylemek ister misin?

Azt akartam mondani, hogy sajnálom.

Üzgün olduğumu söylemek istedim.

El akarsz valamit mondani, Tom?

Tom, bana söylemek istediğin bir şey var mı?

Meg tudná mondani, hogy miért?

Bana nedenini söyleyebilir misiniz?

Nem értem, mit akarsz mondani.

Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

Tom mit fog mondani erről?

Tom bunun hakkında ne söyleyecek?

Tom nem tudott többet mondani.

Tom daha fazla bir şey söyleyemedi.

El fogom mondani a feleségemnek.

Karıma anlatacağım.

Nem merek neki ilyet mondani.

Ona böyle bir şey söylemeye cesaret edemiyorum.

Gyere! Mondani akarok neked valamit.

Buraya gel. Sana bir şey söylemem gerekiyor.

El fogom mondani az igazat.

Ben gerçeği söyleyeceğim.

El szándékozom mondani az igazságot.

Gerçeği söylemek niyetindeyim.

El fogom mondani még egyszer.

Tekrar söyleyeceğim.

Nem akarom ezt mondani Tominak.

Bunu Tom'a söylemek istemiyorum.

A legjobb az igazat mondani.

En iyisi gerçeği söylemek.

El akarsz nekem mondani valamit?

Bana bir şey mi söylemek istiyorsun?

Tomi éppen mondani készült valamit.

Tom bir şey söylemek üzereydi.

Tom nem tud nemet mondani.

Tom hayır diyemez.

Itt nem lehet mást mondani.

Burada söyleyecek başka bir şey yok.

Nem ezt akartam neked mondani.

Sana söylemek istediğim bu değil.

Többet nem is kell mondani.

Daha fazla söylemeye gerek yok.

Tudna nekem valamit mondani magáról.

Bana kendinden bahseder misin?

Anyám mindig ezt szokta mondani.

- Annem de hep bunu derdi.
- Annem de hep böyle derdi.

Meg tudod mondani, hol vagyunk?

Bize nerede olduğumuzu söyleyebilir misin?

Nem kellett neki kétszer mondani.

Ona iki kez söylenmesine gerek yoktu.

El lehet mondani pár szóban.

Bu birkaç kelimeyle söylenebilir.

Nem áll szándékomban nemet mondani.

Ben hayır demeyeceğim.

Szerintem Tom le fog mondani.

Tom'un istifa edeceğine inanıyorum.

Hogy mersz nekem ilyet mondani?

Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?

Ez minden, amit mondani akartam.

Bütün söylemek istediğim bu.

Meg tudná mondani az egyenlegemet?

Bana hesabımın bakiyesini söyleyebilir misiniz?

Ezt mindig el akartam mondani.

Her zaman onu söylemek istedim.

Mondani akarok valamit, mielőtt elmész.

Ben sen gitmeden önce seninle konuşmak istiyorum.

Hogy mered ezt mondani nekem!

Onu bana söylemeye nasıl cesaret edersin!