Examples of using "Sor" in a sentence and their turkish translations:
Bilet gişesinde bir kuyruk var.
Benim sıram mı?
Şimdi sıra onlara geldi.
Sıranın sonunda durdum.
Sıra bende.
Bu, yolun sonu.
Şimdi Tom'un sırası.
Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.
- Bilet ofisinde sıra çok uzun.
- Bilet gişesinde çok sıra var.
Böylece sıra bana geldiğinde
O, Tom'un sırasıydı.
Çöpü çıkarmak için benim sıram.
Bir gecede ortaya konabilen sistemler bütünü.
Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti.
Otobüs durağında uzun bir kuyruk yoktu.
Yeni motor testi bugün gerçekleşir.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
- Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.
Onun doğum günü partisi yarın akşam gerçekleşecek.
Kağıtları karma sırası sende.
Karnizm, çiftlik hayvanları ile ilgili
fakat "birini yap" kısmı neredeyse hiç olmamıştı.
tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.
yalnızca bir kişinin galip çıkacağı bir kriter oluşturmaktan kaçındım.
daha adil yaklaşma imkanınız olduğunu söylemek istiyorum.
Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar.
En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.
onu da bir ağacın kökünde haftada bir yapıyorlar.
- İş o noktaya gelmeyecek.
- İş oraya varmaz.
Polonya ve Baltik'de,Rus ordusu bir düzine büyük yenilgiye uğradı
- O olmayacak.
- O meydana gelmeyecek.
Odayı temizleme sırası benimdi.
Tom'un seninle evlenmek gibi bir niyeti olmadığı aşikar.
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.