Examples of using "Rajta" in a sentence and their turkish translations:
Hadi!
Henüz hazır mısın?
Ben onun hakkında düşüneceğim.
Onun üzerinde çalışıyorum.
Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
Onun hakkında düşünüyorum.
Biz onun hakkında güldük.
Tom onun üzerinde çalışıyor.
Ben hala o konuyu düşünüyorum.
O külotlu çorap giyiyor.
O yüksek topuklu giyiyor.
- Bunun üstesinden geleceğiz.
- Bunu başaracağız.
Bunu düşünün.
Lütfen onun hakkında düşün.
Biz şimdi onun üzerinde çalışıyoruz.
Ben zaten onun üzerindeyim.
Ben bunu atlatacağım.
Tom onun hakkında güldü.
O gözlük takıyor.
Tom onun üstesinden gelecek.
Biz yüz yıllardır buradayız.
hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.
Şimdi sıra onlara geldi.
O yeni bir şapka giyiyordu.
O, mavi bir ceket giyiyordu.
- Ona göz kulak ol.
- Ondan gözünü ayırma.
Listedeydim.
Bunu tekrar gözden geçirelim.
Bunu birlikte başaracağız.
Onun üzerine tekrar gideceğiz.
- Üstünde Tom'un adı yazıyor.
- Üzerinde Tom'un adı var.
Tom onun üzerinde çalışacak.
Tom zaten onun üzerinde çalışıyor.
Onun hakkında düşündüm.
Tom bitirdi.
Neden onu değiştirmiyorsun?
Bu yardım değil.
Onun aç bir görünümü vardı.
Onu izle.
Herkes alaycı bir biçimde ona güldü.
Gidelim!
Ona gülmemelisin.
O, beyaz ayakkabılar giydi.
O, siyah bir şapka giyiyordu.
küçük bir kepçesi olan
O, gömleğini ters giydi.
O, gözlük taktı.
Onun üzerinde hiç elbise yoktu.
Onun bir şey sakladığını gördüm.
Bu, listedeydi.
Tom'un Facebook'u yok.
Tom bu işin içinde mi?
Onun üzerine bir kez daha gidelim.
ve kendimizi daha fazla zorlamayız.
O konu üzerinde çalışıyoruz.
- Bu soruya ondan başka kimse cevap veremez.
- Bu soruyu ondan başka kimse cevaplayamaz.
İki kere düşünmeden git!
Haydi, çocuklar, o kadar da zor olmamalı.
Sadece devam et!
Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim
Lazerimiz doğrudan içinden geçiyor.
- Onu bitirip kurtulalım.
- Hadi şu işi bitirelim.
Neredeyse bitti.
Başlayalım.
- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.
O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.
Bu yol haritada değil.
O, hiç kimsenin ona yardım edemeyeceğini söyledi.
O bittiğinde mutlu olacağım.
Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.
Bunu denemek istersen, git ve dene.
O bitmedi.
Benim adım o listede olmalı.
Ben üstesinden geldim. Sen de gelmelisin.
- Her şey bitmiş sayılmaz.
- Son sözümü söylemedim.
- Henüz her şey bitmedi.
O sadece üzerine bir havlu duştan çıktı.
Mary Tom'un gerçekten onu sevip sevmediğini merak ediyordu.
Tom Mary'nin John'la Boston'a gitmesine izin vermesi gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Bunun hakkında düşünmek için bana zaman ver.
Keşke bu bitse.
Tom intikam istiyordu.
bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.
O, kırmızı pantolon giydi.
- O çok basit.
- Bu üzerinde çok düşünülmesi gerekmeyen bir konu.
Beni suçlamak seni daha iyi hissettiriyorsa, dosdoğru git.
Tom kazağını ters giydiğini fark etmedi.
Onun hepsinin bittiğinden emin misin?
Bunu benden daha iyi nasıl yapacağını biliyorsanız sadece devam edin ve onu yalnız yapın.
Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.
Onun üzerinde bir ev inşa etme planıyla bir arazi satın aldı.
O, çoraplarını ters giydi.
Bunu düşünün.
Bir düşünün.
Dünya suyu olmasından dolayı diğer gezegenlerden farklıdır.
Doğru gidin.
Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.
Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.