Examples of using "Hosszú" in a sentence and their turkish translations:
Bu uzun bir hikaye.
Uzun bir gün geçirdiniz.
Yol uzun.
Hayat uzun, uzun bir yoldur.
- Onun saçlı uzun.
- Onun saçı uzun.
O ne kadar uzunlukta?
O uzun bir hikaye.
Bu çok uzun.
Uzun saçı vardı.
Maria'nın uzun saçları var.
- Uzun saçım var.
- Benim uzun saçım var.
Tom'un uzun bir boynu var.
Bu nehir uzun.
O, otuz metre uzunluğundadır.
Onun uzun bir burnu vardır.
Parola uzun.
O uzun saçlı.
Uzun bir hafta geçirdik.
Uzun bir gün geçirdik.
O uzun bir uçuştu.
Tom'un saçı uzun.
Uzun etek giyiyor.
Bu uzun bir mektuptu.
Bu uzun bir gece olacak.
Uzun bir geceydi.
Uzun saatler çalışırım.
Ne uzun bir salatalık.
Ben uzun bir hayat yaşadım.
Uzun bir kış olacak.
Bu uzun bir çile olacak.
Bu çok uzun.
Bu ne kadar uzunluktadır?
Carol'ın elbisesi uzun.
Uzun bir yolculuk olacak.
O hikayenin uzunluğu nedir?
O uzun bir mektup yazıyor.
Köprünün uzunluğu ne kadar?
orası da en savunmasız siyahi toplumları hedef alarak
Sonra uzun bir bekleyiş dönemi geldi.
Biz uzun bir yol geldik.
Yolculuk ne kadardır?
- Gidecek uzun bir yolumuz var.
- Önümüzde uzun bir yol var.
Yirmi yıl uzun bir süre.
Uzun uçuşlardan nefret ediyorum.
Metin çok uzun.
O, bana uzun bir mektup gönderdi.
Tom'un uzun saçı var.
Tom uzun bir hayat yaşadı.
Uzun bir savaş oldu.
Uzun bir bekleyiş olacak.
Uzun bir sessizlik vardı.
Bu, uzun bir gece oldu.
Uzun yürüyüşünden dolayı o yorgundu.
- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.
Uzun konuşmalardan nefret ederim.
Biraz uzun bir hikâye.
Tom'un uzun bir at kuyruğu var.
Bana uzun bir mektup yazdı.
Tom uzun bir sakal bıraktı.
Bu çok uzundu.
Biz hepimiz uzun saatler çalışırız.
Benim listem oldukça uzun.
Bu nehir uzun.
Eteğim fazla uzun.
Tom'un uzun bir sakalı var.
Uzun hikayeleriyle bizi sıktı.
Tom'la uzun bir sohbetim oldu.
- Bu nehir 500 mil uzunluğundadır.
- Bu nehir 804.6 km uzunluğundadır.
O bana uzun bir hikaye anlattı.
Uzun vadeli değişim için olmalı
düşük kaliteli uyku olabilir.
Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.
Kralların uzun kolları vardır.
Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.
O, uzun süre onlara yazmadı.
Onun uzun kolları ve bacakları var.
Trenimiz uzun bir tünelden geçti.
Uzun etekler moda.
Bu film ne kadar sürüyor?
- O, bana uzun bir mektup yazdı.
- Bana uzun bir mektup yazdı.
Altı ay beklemek için uzun bir süredir.
Bu cümle fazla uzun.
Uzun bir uykuya ihtiyacım var.
Uzun zaman olabilir.
Tom uzun süredir uzakta.
- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.
Bu yol çok uzun.
Ne uzun bir salatalık!
O uzun zaman önceydi.
Mary çoğunlukla uzun etek giyer.
Üç yıl uzun bir zaman gibi görünüyor.
Onun uzun saçı tamamen ıslaktı.
Bu uzun bir mektup oldu.
O bu kadar uzun bir uçuş değil.
Ne kadar süredir bir sakala sahipsin?
- Tom uzun zaman sessizliğini korudu.
- Tom uzun süre sessizliğini bozmadı.