Examples of using "Mondanod" in a sentence and their turkish translations:
İstifa etmelisin.
Bana söylemelisin.
Çok daha erken söylemeliydin.
Bize söylemelisin.
Onu söyleyeceğin içime doğdu.
Söylediğini söylememeliydin.
Bunu bana dün söylemeliydin!
Bana her şeyi söylemelisin.
Gerçeği söylemelisin.
Çocuklar etraftayken o tür şey söylememelisin.
- Bana dün söylemeliydin.
- Bana dün deseydin.
Ne olduğunu Tom'a söylemelisin.
- İlk kez bana söyleyebilirdin.
- Önce bana söyleyebilirdin.
Bana doğruyu söyleyebilirdin.
Tom'a doğruyu söylemelisin.
Onlara gerçeği söylemelisin.
Daha önce Tom'a söylemeliydin.
Bana daha evvel söylemeliydin.
Tom'a gerçeği söylemeliydin.
Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.
Ona bundan bahsetmen gerektiğini düşünmüyor musun?
Canın istemiyorsa hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
Onu söyleyeceğin içime doğdu.
Belki de Tom'a gerçeği söylemeliydin.
Bana bir şey söylemek zorundasın.
Tom'a bir şey söylemen gerektiğini sanmıyorum.
Ben daha fazla bir şey söylemene gerek olduğunu sanmıyorum.