Examples of using "Volna" in a sentence and their turkish translations:
Ben onu yapabilirdim.
Bilseydim, onu sana söylerdim.
Bana sorsaydın sana söylerdim.
Onu hiç tahmin etmedim.
Eğer...
Onu yapabilirdin.
Ben hatalı mıydım?
Onu yapabilirdik.
Beni uyarabilirdin.
Ölebilirdim.
Bilmeliydim.
Öderdim.
- Sen arayabilirdin.
- Sen aramış olabilirdin.
Değişebilirdim.
Boğulabilirdim.
Daha tedbirli olmalıydın.
Bir yanım onu tutup etrafındakileri kovalamak istedi.
Tom bilseydi bize söylerdi.
Tom eğer isteseydi kazanabilirdi.
Tom gelseydi ne olurdu?
Kendini tanıtmalıydın.
Daha erken gelmeliydin.
Eğer daha fazla çalışsaydı, sınavı geçirdin.
Eğer harita olmasaydı, yolumu kaybederdim.
Sınavda başarısız olsaydı, ne yapardı?
Arabanı buraya park etseydin cezalandırılırdın.
Keşke o konuştuğunda daha dikkatli olsaydım.
Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.
Öyle yapmasaydık daha iyi olurdu.
Eğer o benim telefon numarama sahip olsaydı beni arardı.
Başka türlü yapamazdım.
Daha fazla zamanımız olsaydı Esperanto öğrenirdik.
Tom kazanmalıydı.
Telefonu açsaydın seni Pulo'nun evine davet edecektim.
Bilseydin bana söylerdin, değil mi?
Eğer sadece bizimle kalsaydın başını belaya sokmazdın.
Ameliyat etmek için can atıyordum yahu!
Şunu da bilmeliydim ki
Onu görmeliydiniz.
Bir şey söyleyebilirdin.
Benimle gelebilirdin.
Kahvaltı yapmalıydım.
Onu söylemeliydim.
Bunu bilmeliydim.
Bizim birkaç tane sorumuz var.
Keşke bilseydim.
Ne yapardın?
O nasıl bilebilirdi?
Bir ricada bulunmak istiyorum.
Kutlamamız gerekirdi.
Buna inanır mıydın?
Tenis oynamayı tercih ederdim.
Ben bir şey söylerdim.
Keşke hatalı olsam.
Beklerdim.
O incitmezdi.
Daha iyisini hak ettin.
Tom'la evlenebilirdim.
Tom öldürülebilirdi.
Hayır diyebilirdiniz.
- Evet derdim.
- Ben evet derdim.
Yardım edebilmeliydim.
Onu uyarmalıydım.
Kalmalıydım.
Ne söyleyebilirim?
Gerçekten yaralanabilirdin.
Hayır diyebilirdim.
Keşke onu yapsaydım.
Tom yürürdü.
Daha fazla zamanım olsaydı daha iyi yapabilirdim.
cankurtaran beni fark edip kurtarabilirdi.
- Yeterli param olmuş olsaydı çantayı alırdım.
- Yeterli param olsaydı çantayı alırdım.
Yeterli param olsaydı kalemi alırdım.
Ne yapmalıydım?
Bugün gelmiş olsaydın sana bin frank verecektim.
Daha fazla zamanım olsaydı daha kısa bir mektup yazardım.
Sen Boston'a gitmeliydin.
Asla müdahale etmemeliydin.
Eğer kötü bir şey olsaydı bana söylenirdi.
Babamı dinlemeliydim.
Dikişe ihtiyacı vardı ama hastaneye gidemezdi.
O, şimdiye kadar varmalıydı.
Annem hâlâ hayatta olsaydı, o zaman bana yardımcı olurdu.
Senin tavsiyene uymalıydım.
Keşke Tom'a geldiğimizi bildirebilsem.
Mümkün olsaydı şimdiye kadar biri onu yapardı.
Mary ile birlikte olmasaydı Tom'u tanımazdım.
Tom ondan daha fazlasını hak etti.
Böylesine cesur olmasaydın, muhtemelen ölmüş olurdun.
Buraya asla gelmemeliydin.
Burada olacağını bilseydim, gelmezdim.
Bana daha önce söylemeliydin.
Belki de daha çok uğraşmalıydım.
Tom memleketinde kalsaydı, Mary ile asla tanışmazdı.
ve yine Parkinson hastası olabilirdi."