Examples of using "Meglátott" in a sentence and their turkish translations:
O, beni gördüğünde kaçtı.
Beni görür görmez, kaçtı.
O beni görünce kaçtı.
Beni gördüğünde kahkaha patlattı.
O beni gördüğünde şapkasını kaldırdı.
Tom seni görmekten mutlu gibi görünüyordu.
Bizi kimsenin gördüğünü sanmıyorum.
Beni çıplak görünce gülmeye başladı.
O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
İkinci sabah İskoçyalı ağacının tepesinden uzakta büyük bir kale gördü.