Translation of "Elkezdett" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Elkezdett" in a sentence and their turkish translations:

- Elkezdett kiabálni.
- Elkezdett ordítani.
- Elkezdett üvölteni.
- Kiabálni kezdett.

O bağırmaya başladı.

Elkezdett futni.

O koşmaya başladı.

így elkezdett randizni.

bu yüzden, insanlarla flört etmeye başladı

és elkezdett sikítani!

ve bağırıyor!

Tom elkezdett sírni.

Tom ağlamaya başladı.

Mária elkezdett vetkőzni.

Mary elbiselerini çıkarmaya başladı.

Tom elkezdett beszélgetni.

Tom konuşmaya başladı.

Elkezdett angolul tanulni.

O, İngilizce öğrenmeye başladı.

Éppen elkezdett esni.

Sadece yağmur yağmaya başladı.

Tom elkezdett köhögni.

Tom öksürmeye başladı.

Elkezdett munkát keresni.

O bir iş aramaya başladı.

Tom elkezdett káromkodni.

Tom küfretmeye başladı.

Elkezdett aranyat felvásárolni.

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.

Tom elkezdett olvasni.

Tom okumaya başladı.

Elkezdett írni egy regényt.

Bir roman yazmaya başladı.

- Elkezdett énekelni.
- Énekelni kezdett.

O şarkı söylemeye başladı.

Tom elkezdett franciául tanulni.

Tom Fransızca çalışmaya başladı.

Néhány ember elkezdett nevetni.

Bazı insanlar gülmeye başladılar.

Az anyja elkezdett kiabálni.

Annesi bağırmaya başladı.

Mindenki újra elkezdett sírni.

Herkes yeniden ağlamaya başladı.

- Elkezdett sírni.
- Sírni kezdett.

O ağlamaya başladı.

Tomi ismét elkezdett nevetni.

Tom tekrar güldü.

A hajó elkezdett süllyedni.

Gemi batmaya başladı.

Tomi elkezdett furcsán viselkedni.

Tom tuhaf bir biçimde davranmaya başladı.

Néha, amikor elkezdett beszélni otthon,

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

Sőt mi több, elkezdett sétálni.

Dahası, o yürümeye başladı.

Mindenféle nyelven elkezdett engem sértegetni.

O, tüm dillerde bana hakaret etmeye başladı.

Az egyik kutya elkezdett ugatni.

Köpeklerden biri havlamaya başladı.

Tomi elaludt és elkezdett horkolni.

Tom uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

Ez az alma elkezdett rohadni.

Bu elma çürümeye başlamış.

Amint hazaértem, elkezdett esni az eső.

Biz eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.

- Elkezdett esni az eső.
- Esni kezdett.

Yağmur yağmaya başladı.

Elkezdett esni és ő vizes lett.

Yağmur yağmaya başladı ve o ıslandı.

- Elkezdett futni.
- Futásba kezdett.
- Nekiállt futni.

O koşmaya başladı.

Nyolc éves volt, amikor elkezdett táncolni.

O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.

Egyszer csak beborult és elkezdett esni.

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.

A szemüvegem elkezdett lecsúszni az orromon.

Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.

- Sírva fakadt.
- Elsírta magát.
- Elkezdett sírni.

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

Tomi elkezdett keresni egy új munkahelyet.

Tom yeni bir iş aramaya başladı.

- Tomi elkezdett játszani.
- Tomi nekiállt játszani.

Tom oynamaya başladı.

Elaludt az órán és elkezdett horkolni.

Sınıfta uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

- Havazni kezdett.
- Elkezdett hullani a hó.

Kar yağmaya başladı.

- Mindennek fejébe még a hó is elkezdett esni.
- Ráadásul még a hó is elkezdett hullani.

Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.

A kisbabám elkezdett sírni, kérte a tejet.

Bebeğim ağlamaya başladı, süt istiyordu.

Amikor Mari meglátta Tomit meztelenül, elkezdett nevetni.

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

Tomi kinyitotta a kofferjét, és elkezdett kipakolni.

Tom valizini açtı ve boşaltmaya başladı.

- Tomi is elkezdett pityeregni.
- Tomi is nekiállt sírni.

Tom da ağlamaya başladı.

Beethoven a zongorához ment, leült és elkezdett játszani.

Beethoven piyanonun başına gidip oturdu ve çalmaya başladı.

- Berúgott és elkezdett fecsegni.
- Berúgott és bőbeszédű lett.

O sarhoş ve konuşkan oldu.

Épp indulni akartam hazulról, amikor elkezdett szemerkélni az eső.

Yağmur çiselemeye başladığında evi terk etmek üzereydim.

- Hirtelen elkezdett esni az eső.
- Egyszer csak nekiállt esni az eső.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

- Amikor meztelenül látott engem, elkezdett nevetni.
- Amikor meglátott meztelenül, nevetni kezdett.

Beni çıplak görünce gülmeye başladı.

Azt gondoltam, hogy biciklivel megyek oda, de elkezdett esni az eső.

Oraya bisikletle gideceğimi düşünüyordum ama yağmur yağmaya başladı.

Vihar volt és a hó elkezdett örvényleni keresztül-kasul az úton.

Bir fırtına vardı ve kar sokaklarda fırıl fırıl dönmeye başladı.

- Elkezdett havazni.
- Esni kezdett a hó.
- Havazás kezdődött.
- Hullani kezdett a hó.

Kar yağmaya başladı.

- Elkezdett írni egy regényt.
- Egy regény írásába kezdett.
- Regényírásnak állt neki.
- Regény írásához fogott hozzá.
- Belevágott egy regény megírásába.

O bir roman yazmaya başladı.