Examples of using "Leggyorsabban" in a sentence and their turkish translations:
Ben mümkün olduğunca hızlı koştum.
Kim en hızlı yüzecek?
O, sınıfımızda en hızlı koşar.
Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.
Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.
- Mümkün olduğunca hızlı koştum, ama son trene yetişemedim.
- Koşabildiğim kadar hızlı koştum, ama son trene zamanında yetişemedim.
Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.
Sporadik terör eylemlerine rağmen, Rusya şimdi Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahipti.
Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.