Examples of using "Vonatot" in a sentence and their turkish translations:
Trene yetiştin mi?
Treni kaçırdım.
Tren için oraya zamanında vardım.
O son treni kaçırdı.
Neredeyse treni kaçırıyorduk.
Onlar ilk treni kaçırdı.
Treni kaçırmış olmalı.
O treni kaçırdı.
Treni kaçıracaksın.
Treni yakalamak için acelesi var.
Bir dakika ile treni kaçırdım.
Onun trene geç kalabileceğinden korkuyorum.
Çabuk ol, yoksa treni kaçıracağız.
Son treni yakalamayı başardım.
Dün, o, Sapparo'ya giden treni kaçırdı.
Trene yetişemedim.
Acele et, ve treni yakalayacaksınız.
Çok geç geldim ve treni kaçırdım.
Geç uyudum ve ilk treni kaçırdım.
Hızlı koşarsan treni yakalayabilirsin.
Hızlı yürü yoksa treni kaçırırsın.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
Tom trene yetişmek için acele ediyordu.
Tom trene yetişmek için acele etti.
Treni kaçırırsam, otobüse bineceğim.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Halen gelmedi. Belki de treni kaçırdı.
Treni kaçırmamak için acele ettim.
O treni kaçırmayı göze alamam.
O sekiz trenini yakalamak için acele ediyor.
O, trene yetişmek için yeterince şanslıydı.
Ben ilk treni yakalamak için erken kalktım.
- Treni yakalayacak kadar hızlı koşmadı.
- Treni yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Babam treni beklememiz konusunda ısrar etti.
Çabuk olun yoksa son treni kaçırırsınız.
Son treni kaçırdım, bu yüzden eve kadar bütün yolu yürümek zorunda kaldım.
Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım.
Köprünün üstünde giden trene bak.
Koşabildiğim kadar hızlı koştum ama treni kaçırdım.
- İlk treni yakaladın mı?
- İlk trene yetiştin mi?
- Mümkün olduğunca hızlı koştum, ama son trene yetişemedim.
- Koşabildiğim kadar hızlı koştum, ama son trene zamanında yetişemedim.
Trenimi kaçıracağımı mı düşünüyorsun?
Ken trenin gelişini bekliyor.
"Son treni kaçırırsak ne yapacağız?" " Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?"