Examples of using "Lehető" in a sentence and their turkish translations:
ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.
Mümkün olduğu kadar çabuk ol.
Mümkün olduğu kadar sessiz durdum.
Ben mümkün olduğunca hızlı koştum.
Mümkün olduğu kadar çabuk başlayacağız.
Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.
Onlara karşı olabildiğimizce insancıl olacağız
Ondan iyi uzun mesafeli tohum saçıcı bulamazsınız.
en iyi şekilde onu zenginleştiriyorsunuz
Mümkün olduğunca çok Fransızca eğitimi aldı.
bir iklim devriminden bahsediyoruz.
Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
Tom, en kısa sürede Mary'yi ara.
Sanırım elinden gelen en kısa sürede gelmelisin.
Biz mümkün olan en az zarara sebep olmak istiyoruz.
Mümkün olduğu kadar çabuk bunun tamir edilmesini istiyorum.
- En kısa zamanda ona ihtiyacım var.
- Mümkün olan en kısa zamanda ona ihtiyacım var.
mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli,
Sonuçta, ortaklarını memnun etmek için
Gerçeği mümkün olduğunca açık şekilde açıkla.
Ona elimden gelenin en iyisini yapacağımı söyledim.
Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız
olabildiğince çok erkeği öğretmenliğe yönlendirmek.
Ressam olarak amacım mümkün olan en düşük miktarı kullanmak.
Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.
- Mümkün olduğunca hızlı koştum, ama son trene yetişemedim.
- Koşabildiğim kadar hızlı koştum, ama son trene zamanında yetişemedim.
montaj hatları gibi kurulmuş hastaneler gördük.
imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.
Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.
Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.
Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.