Examples of using "Mégsem" in a sentence and their turkish translations:
Belki de değil.
bizlere itibar edebilirsiniz.
fakat kontrasepsiyon kullanmıyor.
O, zekidir ama yine de onu sevmiyorum.
Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.
yine aynı şekilde yaşamaya devam etmesi.
Bıraktım, bırakmadım.
müziğin gürültü olduğunu düşünmez.
Ama vazgeçemezdim.
Anlıyorsun, değil mi?
Fakat yine de bu fiziğe ilişkin kültürel algımızda yer almamakta
Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
Koşabildiğim kadar hızlı koştum ama treni kaçırdım.
Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
Öyleyse vazgeçiyorsun, doğru mu?
Tom'un özür dilemek için çok fırsatı vardı, ama bunu yapmadı.
- Mümkün olduğunca hızlı koştum, ama son trene yetişemedim.
- Koşabildiğim kadar hızlı koştum, ama son trene zamanında yetişemedim.
Cevap gözümün önündeymiş, ama görmemişim.
Düşünülenin aksine o gelmedi.
Onu almak için şansım vardı ama almamaya karar verdim.
- Evden bu kıyafetle çıkamam.
- Bu kılıkla evden çıkamam.