Translation of "Egyik" in Turkish

0.045 sec.

Examples of using "Egyik" in a sentence and their turkish translations:

- Egyik sem érdekel.
- Egyik sem foglalkoztat.

İkisi de umurumda değil.

- Odaadod az egyik pólódat?
- Kölcsönvehetem az egyik pólódat?

Ödünç alabileceğim bir tişörtün var mı?

Az egyik gyűjtőnk,

müşterilerimizden biri

Egyik sem tökéletes,

Hiçbiri kusursuz değil,

Egyik sem szép.

Hiçbiri güzel değil.

Egyik sem igaz.

Hiçbiri doğru değil.

Egyik sem helyes.

Hiçbiri doğru değil.

- Az egyik táskám hiányzik.
- Nincs meg az egyik táskám.

- Valizlerimden biri kayıp.
- Çantalarımdan biri kayıp.

- Az egyik kutya még él.
- Az egyik kutya él.

Köpeklerden biri canlıdır.

Ez kutatásunk egyik ábrája:

Bu gerçekleştirdiğimiz bir araştırmadan,

életem egyik legfontosabb autóútján

yaşamımın en önemli araba yolculuğunu yaptım.

A szociálpszichológia egyik alaptétele,

Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de

Az egyik legszegényebb környéken.

bunları inşa etmeye başladık.

Az egyik legfontosabb megoldás

İklim değişikliğinden kaynaklanan

Az egyik kollégája suttogott.

İş arkadaşlarından biri fısıldadı.

Vak az egyik szemére.

- Onun bir gözü görmüyor.
- Onun bir gözü kör.

Ez az egyik alapszabály.

Bu temel kurallardan biridir.

London egyik elővárosában él.

O, Londra'nın bir banliyösünde yaşıyor.

Tamás az egyik barátja.

Tom onun bir arkadaşıdır.

Ez az egyik hobbim.

Bu, hobilerimden biri.

Róbert egyik barátja vagyok.

Ben Robert'in bir arkadaşıyım.

Egyik éjjel hazudtam neked.

Geçen akşam sana yalan söyledim.

Ez az egyik szabályunk.

Bu bizim kurallardan biri.

Ez az egyik ok.

O, nedenlerden biri.

Az egyik szomszédod panaszkodott.

Senin komşularından biri şikayet etti.

Tom az egyik legjobb.

Tom en iyilerden birisidir.

Egyik sem volt igaz.

Hiçbiri doğru değildi.

Kiégett az egyik féklámpád.

Fren lambalarından biri yanmış.

Ez az egyik gyengeségem.

O benim zayıflıklarımdan biri.

Ez az egyik legrosszabb.

Bu en kötüsü.

Tamás az egyik technikusom.

Tom benim teknisyenlerimden biridir.

Tamás az egyik osztálytársam.

Tom sınıf arkadaşlarımdan biri.

Beleszeretett az egyik diákjába.

O, öğrencilerinden birine âşık oldu.

Az egyik bőröndöm hiányzik.

Valizlerimden biri kayıp.

Te lehetnél az egyik.

- Sen onlardan biri olabilirsin.
- Onlardan biri olabilirsin.

Tom Marika egyik gyermeke.

Tom Mary'nin çocuklarından biridir.

Az egyik válasz helyes.

- Cevaplardan biri doğrudur.
- Cevaplardan biri doğru.

Tom Mary egyik szomszédja.

Tom, Mary'nin komşularından biridir.

Egyik jelszavamra sem emlékszem.

- Hiçbir şifremi hatırlamıyorum.
- Parolalarımın hiçbiri aklımda değil.

- Tom Boston egyik legsikeresebb jogásza.
- Tom az egyik legsikeresebb ügyvéd Bostonban.

Ton Boston'un en başarılı avukatlarından biridir.

- Egyik legjobb barátom hagyott cserben.
- Az egyik legjobb barátom hagyott cserben.

En iyi arkadaşlarımdan biri beni yüzüstü bıraktı.

- Meghalt egyik munkatársunk édesanyja.
- A kollégánk anyja maghalt.
- Meghalt az egyik kollégánk anyja.
- Az egyik munkatársunk anyja meghalt.

Meslektaşımızın annesi öldü.

Ez a kutatás egyik képe,

Bu, doktora öğrencisi Micah Edelson tarafından

Itt az egyik kedvenc helyem.

İşte benim listemin başında olan bir yer.

Az egyik aktivista azt mondta:

İnsanların söylediklerini duyuyorum; bir keresinde bir eylemci bana

egyik szinten sem igazságot szolgáltat,

belli insanların ve belli toplumların hakları korunurken

Az egyik a technika jellemzője,

Birincisi, teknolojinin kendi doğası.

Egyik ország sem lehet sikeres,

Genç nüfusunun neredeyse yarısı

Az egyik szülő így fogalmazott:

Bir ebeveyn, birinci sınıfa giden çocuğun

Főemlős családunk egyik korai oldalága.

Primat ailemizden ayrılan ilk kollardan biri.

Az egyik nagyon komoly volt.

Bir tanesi çok ciddiydi.

Ez társadalmunk egyik fontos problémája.

Toplumumuzda büyük bir sorun.

Az egyik szerkesztője azt mondta:

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

Ez az egyik kedvenc dalom.

Sevdiğim şarkılardan biridir bu.

Tomnak kék az egyik szeme.

Tom'un bir gözü morarmış.

Ő országunk egyik legjobb koponyája.

- Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
- Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir.

Tom egyik fia orvos lett.

Tom'un oğullarından biri bir doktor oldu.

Egyik virág sem készült műanyagból.

Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.

Tom Mary egyik közeli barátja.

Tom, Mary'nin yakın arkadaşlarından biridir.

Egyik dobozt sem nyitottam ki.

Kutulardan herhangi birini açmadım.

Én vagyok az egyik táncos.

Ben dansçılardan biriyim.

Tamás az egyik legjobb nyomozónk.

Tom en iyi dedektiflerimizden biridir.

Ez Boston egyik legelőkelőbb szállodája.

Bu, Boston'un en hoşi otellerinden biridir.

Tom felemeli az egyik kezét.

Tom elini kaldırdı.

Tom az egyik legjobb munkásunk.

Tom, en iyi çalışanlarımızdan biri.

Életem egyik legnagyobb élménye volt.

Hayatımın en iyi tecrübelerinden biriydi.

Tom volt az egyik jelölt.

Tom bir adaydı.

Tom Boston egyik legsikeresebb sportolója.

Tom Boston'un en başarılı sporcularından biridir.

Az egyik fülére nagyot hall.

O, tek kulakta yarım sağır.

Az egyik kutya elkezdett ugatni.

Köpeklerden biri havlamaya başladı.

Tamás volt az egyik túlélő.

Tom hayatta kalanlardan biriydi.

Az egyik az enyém volt.

Onlardan biri benimdi.

A cég egyik tagja vagyok.

Ben firmanın bir üyesiyim.

Az egyik barátom külföldön tanul.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.

Amerika egyik leggazdagabb családjából származik.

O, Amerika'daki en zengin ailelerin birisinden geldi.

A biciklim egyik kereke defektes.

Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.

Ez az egyik kedvenc kifejezésem.

O benim en sevdiğim ifadelerden biri.

Az az egyik kedvenc szavam.

O benim favori kelimelerimden biri.

Az egyik fülemre süket vagyok.

Bir kulağım sağır.

Feketeszakáll az egyik leghíresebb kalóz.

Kara sakal en ünlü korsanlardan biridir.

Tom nem az egyik barátod?

Tom arkadaşlarından biri değil mi?

Tom John egyik pólóját viseli.

Tom John'un gömleklerinden birini giyiyor.

Nem vennék elő egyik gépüket sem?

kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?

Az evolúciós biológia egyik legnagyobb rejtélye,

Evrimsel biyolojideki en büyük gizemlerden biri

Ez az egyik legkorábbi kapcsolatteremtő technológiánk.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Az egyik első kérdésem az volt:

Sorduğum ilk sorulardan bir tanesi şuydu:

Legalább az egyik oldalnak hihetetlenül előnyös.

inanılmaz şekilde politik olarak avantajlı bir andayız.

Egyik osztályban volt egy nagyobb fiú,

Sınıfta diğerlerinden biraz daha büyük bir çocuk vardı,

Alváscentrumomban egyébként az egyik megközelítési módszerünk

Uyku merkezimde bunu inceliyoruz,

és egyik hétfőn, előbb, mint gondolná,

ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda

Egyik nap, mikor az irodában ültünk,

Bir gün ofiste otururken

Az egyik megértendő kulcskérdés a felszín,

Anlamak istediğiniz önemli şeylerden biri yüzey,

A globalizmussal szembeni egyik szorongásom tárgya

küresel dünya ile ulusal kimlik

Az egyik az Oklahoma állambeli Tulsában,

Biri Tulsa, Oklahoma'da,

Egyik feladatom iskola után és vakációban

Benim okul saatlerinden sonraki veya tatil sırasındaki görevim

Ez az egyik utolsó közös fürdőzésük.

Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.