Examples of using "Kilenc" in a sentence and their turkish translations:
Dokuz yıl önce.
Saat sekizi çeyrek geçiyor.
- Ben dokuz saat uyudum.
- Dokuz saat uyudum.
Kediler dokuz canlıdır.
"Saat dokuz" dedi.
Üç kere üç dokuz yapar.
Dokuz çiçek aldım.
Saat tam olarak sekiz buçuk.
Zaten saat 9:00.
Saat onu dokuz geçiyor.
Ben dokuz saat uyudum.
Sekiz veya dokuz yaşındaydım,
Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde
Bu sekiz otuzdan önce başlamayacak.
ekonomik büyümemiz yüzde dokuz oranında zirve yapmıştı.
Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.
O saatin dokuz olduğunu söyledi.
Saat 8.30.
Bu otelde saat dokuza kadar ayrılmalısın.
O sırada dokuz yaşında olan Tucker'a baktım,
Benim saatime göre tam dokuz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
9 yıl sonra, 2017'de Luo Jiangxi'ye geri dönmeye karar verdi
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.