Examples of using "Pontosan" in a sentence and their turkish translations:
- Doğru!
- Aynen!
Aynen.
Tam olarak hatırlamıyorum.
Zamanında gelin.
Tam olarak neredeyiz?
- Tam olarak bilmiyorum.
- Kesin olarak bilmiyorum.
O tam olarak ne anlama geliyor?
Sadece ona ihtiyacım vardı.
"Aynen öyle!"
Evet, doğru duydunuz.
Tam da beklediği şey.
- Tam olarak neyi kastediyorsun?
- Tam olarak ne demek istiyorsun?
Ben tam olarak aynı duyguya sahiptim.
Tam burada bekle.
Tam orada kal.
Tam olarak nerede yaşıyorsun?
Tam olarak ne oldu?
Tam olarak ne oldu?
Bu tam olarak nedir?
- Tam olarak neredesiniz?
- Tam olarak neredesin?
Tam olarak hatırlayamıyorum.
Tam buraya oturuyorum.
Tam olarak ne düşünürsün?
Tam olarak nereye gidiyorsun?
Tam olarak ne buldun?
Tam olarak ne yaptın?
Kastettiğim tam olarak bu.
Biz tam zamanında geldik.
O her zaman zamanında gelir.
Olacağını söylediğim şey bu işte.
Tam olarak ne bekliyorsun?
Tam olarak Tom kimdir?
Tam olarak bilmiyoruz.
Tam olarak ne biliyorsun?
Bu tam olarak onların istediği şey.
Tom tam olarak ne düşünüyor?
İşte bu, üzerinde çalıştığım şey.
Doğru bir şekilde tahmin edemem.
Ben de öyle yaptım.
aynı yolun izlenmesi gerektiğine inanıyorum.
O zaman bu ne?
Her şeyi, her şeyi hatırlıyorum.
Saat tam yedi buçuk.
Henüz kesin olarak bilmiyorum.
Yarın zamanında geleceğim.
Tam burada dur.
Sen tam olarak aynı görünüyorsun.
Tom'un aklında tam olarak ne vardı?
Saat tam on.
Hemen hemen herkes zamanında geldi.
Saat tam olarak sekiz buçuk.
Tren zamanında ayrıldı.
Ne yapacağımı tam olarak biliyorum.
Neler olduğunu tam olarak biliyorum.
Tren zamanında vardı.
Onun dersi zamanında başladı.
Tam olarak ne arıyoruz?
Saat tam 10'da geliyorum.
Tam aynı şey Tom'a oldu.
- Olacak olan bu işte.
- Aynen böyle olacak.
İstediğin tam olarak bu değil mi?
Tam olarak ne yapıyoruz?
Tam olarak neye ihtiyacın var?
Tam olarak nerede yaşıyorsun?
Bu tam olarak Tom'un yaptığı şeydir.
Tam olarak olanlar bu değil
Bana olanlar bu.
Bu tam olarak doğru.
Tam olarak nerede olduğunu bilmiyorum.
Bunun nasıl olduğu tam olarak bu değil.
Saat doğru gidiyor.
- Aynen dediğim gibi yap.
- Tam olarak söylediğim gibi yap.
Bu tam olarak senden beklediğim şey.
O, saat tam yedide eve geldi.
Orada tam olarak ne oldu?
Tam olarak ne istediğimi biliyorum.
Tom tam olarak seninle aynı yaştadır.
Bu tam olarak ne anlama geliyor?
Toplantı tam dörtte başlayacak.
Sanırım bu tam olarak Tom'un istediği şey.
Nerede olduğumu tam olarak bilmiyordum.
Bunlar onun tam sözleriydi.
İngilizcemi tamamen anlamadı.
Uçak tam altıda indi.
Ben sadece onu yapacağım.
Tam olarak tasarlandığı şekilde işlemeye devam ediyor.
Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.
Fakat aslında, yapmaları gereken de budur.
RH:"Nailed It" deniyor. Doğru.
Ancak yaptığı şey tam da bu.
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
O tam benim istediğim.
Tam altıda buraya gel.
Tam olarak senin istediğini istiyorum.
Tam olarak ne almamı istiyorsun?
Herkes sınıfa zamanında geldi.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Tren zamanında hareket edecek mi?
Ben Tom'un tam olarak nerede olduğunu biliyorum.
Nerede olduğumdan emin değilim.