Examples of using "Esély" in a sentence and their turkish translations:
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
Sadece bir şans kaldı.
- İkinci şans olmayacak.
- İkinci bir fırsat olmayacak.
Kısmet değilmiş.
Bu son şans.
Kazanma şansı yok.
Hâlâ bir şans var.
Av indirmek için en iyi şansı.
Bir şans var olmalı.
Kazanacağımıza dair iyi bir şans var.
Yarın bir söz değil ama bir şans.
- Büyük ihtimalle Tom bu öğleden sonra burada olacak.
- Tom'un orada olacağına dair bir şans var mı?
Tom'un orada olmayacağına dair bir şans var.
engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler.
Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var.
Çok az kazanma şansımız var.
Seni seviyorum. Beni geri sevebilme şansı var mı?
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.