Translation of "Sem" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Sem" in a sentence and their turkish translations:

Sem előtte, sem utána.

Ne önce ne de sonra.

Nem tudok sem festeni, sem rajzolni, sem szoborni, de még kreatívkodni sem.

Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.

sem a szorgalmam, sem a személyiségem,

Sıkı çalışmam, kişiliğim,

sem a humorom, sem a világlátásom.

mizah anlayışım, bakış açım...

Nem tud sem írni, sem olvasni.

O, yazamıyor ve okuyamıyor.

Sem athéni, sem görög nem vagyok.

Ne Atinalı ne de bir Yunanım.

sem a tengeren, sem az égbolton.

kağıt haritalarına olan ihtiyacı ortadan kaldırdı.

- Egyik sem érdekel.
- Egyik sem foglalkoztat.

İkisi de umurumda değil.

- Senki sem nélkülözhetetlen.
- Senki sem pótolhatatlan.

Hiç kimse zorunlu değil.

Sem te, sem én nem hibáztunk.

Ne sen ne de ben hatalıyım.

Sem nem dohányzom, sem nem iszom.

Ne sigara ne de içki içerim.

Senkiben sem bízom, még Tomiban sem.

Ben kimseye güvenmiyorum, Tom'a bile değil.

Sem cipőt, sem zoknit nem viselt.

O ne ayakkabı ne de çorap giydi.

Nem beszélek sem franciául, sem angolul.

Ne Fransızca ne de İngilizce konuşuyorum.

Sem franciául, sem angolul nem tudok.

Ne Fransızca ne de İngilizce konuşabilirim.

sem elkerülhetetlen.

ki kulağa basit gelebilir -- kaçınılmazdı.

- Se optimista, se pesszimista nem vagyok.
- Nem vagyok sem derűlátó, sem borúlátó.
- Nem vagyok optimista sem, pesszimista sem.
- Nem vagyok sem optimista, sem pesszimista.

Ben ne iyimser nede kötümserim.

- Én magam sem értem.
- Magam sem értem.
- Még én sem értem.

Ben bile anlamıyorum.

- Senkit sem érdekel.
- Senki sem törődik vele.

Hiç kimse umursamıyor.

- Éhes sem vagyok.
- Én sem vagyok éhes.

Ben de aç değilim.

Sem ő, sem én nem tudunk spanyolul.

O ve ben İspanyolca konuşamıyoruz.

- Senki sem akarja.
- Senki sem akarja ezt.

Hiç kimse onu istemiyor.

- Magam sem tudom.
- Nem tudom én sem.

Ben de bilmiyorum.

Tomi nem tud sem franciául, sem angolul.

Tom ne Fransızca ne de İngilizce konuşabilir?

- Azt sem mondtam.
- Nem mondtam azt sem.

- Onu da söylemedim.
- Öyle de demedim.

- Én sem értem.
- Én sem értem ezt.

Onu ben de anlamıyorum.

Sem Tom, sem Mary nem tud franciául.

Ne Tom ne de Mary Fransızca konuşabilir.

Sem Tominak, sem Marinak nem volt állása.

Ne Tom'un ne de Mary'nin bir işi vardı.

Sem Tom, Sem Mari nem tud úszni.

- Ne Tom ne de Mary yüzebilir.
- Hem Tom hem de Mary yüzemez.

Sem Tom, sem Mary nem Bostonban él.

Ne Tom ne Mary Boston'da yaşıyor.

- Szóra sem érdemes.
- Nem tesz semmit.
- Említésre sem méltó.
- Szót sem érdemel.

- Bir şey değil.
- Estağfurullah.

- Tom olvasni és írni sem tud.
- Tom sem olvasni, sem írni nem tud.

Tom ne okuyabilir ne de yazabilir.

- Hírből sem ismeri a tisztességet.
- Kicsit sem becsületes.

O, dürüst olmaktan uzak.

- Én sem tudtam megcsinálni.
- Ezt sem tudtam megcsinálni.

Onu ben de yapamadım.

- Köztünk semmi sem történt.
- Semmi sem történt köztünk.

Aramızda hiçbir şey olmadı.

Nincs sem barátja, sem rokona, aki törődik vele.

Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.

- Senki sem beszél velem.
- Senki sem szól hozzám.

Hiç kimse benimle konuşmuyor.

- Semmit sem láttam.
- Egyáltalán nem láttam semmit sem.

Hiçbir şey görmedim.

- Tomi sem boldogult vele.
- Tomi sem tudta megcsinálni.

Tom onu da yapamadı.

Sem Tom, sem Mary nem volt beszédes kedvében.

Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.

- Magam sem tudom, miért.
- Én sem tudom, miért.

Nedenini ben de bilmiyorum.

Fogalmam sem volt,

Bilmiyordum,

Egyet sem találnak.

ve onu bulamıyorlar.

Egyik sem tökéletes,

Hiçbiri kusursuz değil,

Szeretjük vagy sem,

Beğenin ya da beğenmeyin,

Semmi sem könnyű.

Hiçbir şey kolay değildir.

Semmit sem láttunk.

- Bir şey görmedik.
- Hiçbir şey görmedik.

Senki sem tökéletes.

Hiç kimse mükemmel değildir.

Egyikünk sem tökéletes.

- Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
- Hiçbirimiz mükemmel değil.

Senki sem szereti.

Kimse ondan hoşlanmıyor.

Egyiket sem kedvelem.

Onlardan hiçbirini sevmiyorum.

Ő sem jön.

O da gelmiyor.

Senkit sem látott.

O kimseyi görmedi.

Semmi sem lehetetlen.

Hiçbir şey imkansız değildir.

Ő sem írt.

O da yazmadı.

Semmit sem látott.

Hiçbir şey görmedi.

Sehol sem találom.

Hiçbir yerde bulamıyorum.

Semmit sem tehettem.

Bir şey yapamadım.

Egyikőjüket sem ismerem.

Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

Egyiküket sem kedvelem.

- Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- Ben onların hiçbirini sevmiyorum.

Senkit sem érdekel.

Hiç kimse umursamıyor.

Semmit sem ettem.

Bir şey yemedim.

Semmit sem tettem.

Hiçbir şey yapmadım.

Akarod vagy sem?

Onu istiyor musun yoksa istemiyor musun?

Tudni sem akarjuk.

Biz bilmek istemiyoruz.

Senki sem boldog.

Hiç kimse mutlu değil.

Senkit sem érdekelt.

Hiç kimse umursamadı.

Senki sem csalt.

Hiç kimse hile yapmadı.

Senki sem néz.

Kimse izlemiyor.

Senki sem hazudott.

Hiç kimse yalan söylemedi.

Senki sem látott.

Kimse beni görmedi.

Semmi sem működik.

Hiçbir şey çalışmıyor.

Semmi sem mozog.

Hiçbir şey hareket etmiyor.

Semmi sem ingyenes.

Hiçbir şey ücretsiz değil.

Senki sem mozog.

Hiç kimse hareket etmiyor.

Senki sem nevet.

Kimse gülmüyor.

Senki sem érti.

Hiç kimse anlamıyor.

Senki sem figyel.

Hiç kimse dinlemiyor.

Senki sem hívott.

Hiç kimse aramadı.

Senki sem válaszolt.

- Kimse yanıtlamadı.
- Hiç kimse cevap vermedi.

Semmi sem örök.

Hiçbir şey kalıcı değildir.

Egyikünket sem ismeri.

Hiçbirimizi tanımıyor.

Semmit sem tehetnek.

Onların yapabileceği hiçbir şey yok.

Meg sem próbáltuk.

Denemedik bile.

Esélyünk sem volt.

Asla bir şansımız olmadı.

Semmit sem találtam.

Bir şey bulmadım.

Senki sem értette.

Kimse anlamadı.

Senki sem jött.

Şu ana kadar hiç kimse gelmedi.

Semmit sem hallottam.

- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.

Semmitől sem fél.

O, herhangi bir şeyden korkmaz.

Sehova sem mehetek.

Hiçbir yere gidemem.

Semmi sem hiányzik.

Hiçbir şey eksik değil.

Senkit sem látok.

Kimseyi görmüyorum.

Senki sem beszél.

Kimse konuşmuyor.

Esélyünk sem lenne.

Elimize bir fırsat geçmedi.