Examples of using "Elkésett" in a sentence and their turkish translations:
Tom geç kalmıştı.
O sık sık okula geç kalırdı.
Uyuyakaldığı için işe geç kaldı.
Tom her zamanki gibi geç kaldı.
Tom bu sabah yine geç kaldı.
- Alışılageldiği üzere gecikmişti.
- Her zamanki gibi geç kalmıştı.
- Benim dışımda herkes gecikmişti.
- Benden başka herkes geç kalmıştı.
Tom bugün evden erken çıkmasına rağmen işe geç kaldı.