Examples of using "Késett" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs geç kaldı.
Tren ertelendi.
Tren ertelendi mi?
O, her zamanki gibi geç geldi.
Tren ertelendi.
O, kardan dolayı geç kaldı.
Bu yıl bahar geç geldi.
Tren neden geç kaldı?
O neden geç kaldığını açıkladı.
Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.
En son ne zaman Tom geç kalmıştı?
Trenimiz otuz dakika geç kaldı.
Otobüs geç kaldı gibi görünüyordu.
Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.
- Alışılageldiği üzere gecikmişti.
- Her zamanki gibi geç kalmıştı.
Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
Tren kar yüzünden ertelendi.
Uçak kötü hava yüzünden geç kaldı.
Yarım saat geç geldi.
Tom Mary'ye neden böyle geç kaldığını sordu.
Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
Tom Mary'ye neden geç kaldığını sordu.
Otobüs kazadan dolayı bir saat ertelendi.
Tren gecikti ama yine de işe zamanında vardım.
Tom neden geç kaldığını kesinlikle bana söylemez.
Tren, bir saat boyunca tayfun nedeniyle ertelendi.
Kötü hava nedeniyle uçak 10 dakika gecikti.
Şiddetli kardan dolayı tren iki saat gecikmişti.
Yoğun kar yüzünden, Pekin uçağı 20 dakika geç geldi.
O, niçin geç kaldığını ona açıkladı.
- Benim dışımda herkes gecikmişti.
- Benden başka herkes geç kalmıştı.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.