Examples of using "Gyakran" in a sentence and their turkish translations:
O beni sık sık arar.
O sık sık gitar çalar.
Oraya sık sık gider misin?
Sık sık vatan hasreti çekerim.
Sık sık Tokyo'da bulundum.
Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.
Ben kışın sık sık nezle olurum.
Onu sık sık görüyor musun?
O her zaman olur.
Sık sık voleybol oynarım.
Biz sık sık satranç oynarız.
O, sık sık gitar çalar.
Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.
O çoğunlukla geç gelir.
Sık sık okurum.
Sık sık uçar mısın?
Ben sık sık çay içerim.
Sık sık ağlar mısın?
- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.
Sık sık hıçkırırım.
Ben sık sık şarkı söylerim.
- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Bu sık sık burada olur.
O sık sık diş ağrısı çekti.
Gidebildiğim kadar sık giderim.
Ne sıklıkta buraya gelirsin?
O, sık sık televizyonda görünür.
Onun ruh hali sık sık değişir.
O sık sık okula geç kalırdı.
Sık sık ondan mektup alırım.
Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
Tom sık sık Mary ile konuşur.
Yani insanlar bazen bana diyor ki,
Sık sık burada bulundum.
Ben çoğunlukla yarı uykudayım.
Ben sık sık elmalar yerim.
Sık sık orada bulundum.
Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
Sık sık sinemaya giderim.
Onlar hakkında sık sık düşünürüm.
O sık sık diş ağrısından muzdarip oldu.
Ne sıklıkta duş alırsın?
Ben sık sık senin hakkında rüya görürüm.
Ne sıklıkta golf oynuyorsun?
Çoğunlukla başım belada.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Ben sık sık kitap okurum.
Sık sık Boston'a giderim.
O çok olur mu?
Ben sık sık burada yemek yerim.
Biz sık sık oraya gideriz.
Ben sık sık onu görürüm.
Ne sıklıkta içersin?
Sık sık Boston'a gidiyor musun?
Sık sık evimi özlüyorum.
O, dengesiz.
Sık sık seni düşünüyorum.
Onlar çoğu zaman bizi eleştirirler.
Ben sık sık araba kullanmam.
Buraya sık sık gelirim.
Onlarla sık sık konuşurum.
Ben sık sık buradayım.
Sık sık birbirlerine yardım ederler.
O, sık sık Tokyo'ya gider.
Ne sıklıkla seyahat edersin?
Tom sık sık hasta olur.
Ben sık sık mavi giyerim.
Ondan sık sık haber alır mısın?
Sık sık yurtdışına çıkar mısın?
Sık sık sesli kitaplar dinler misin?
O burada sık sık kahvaltı yapar.
Tom sık sık gülümser.
Genellikle siyah giyerim.
Sık sık balık tutmaya giderim.
Pazar günü sık sık tenis oynarım.
Ben sık sık kırmızı şarap içerim.
Ben sık sık hatalı değilim.
Ne sıklıkla egzersiz yaparsın?
Ben sık sık oraya giderim.
Ben onu sık sık yaptım.
Sık sık birlikte seyahat ederiz.
Tom sık sık hasta olur.
Sık sık süt içiyor musun?
Sık sık yurt dışına çıkarım.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Sık sık kabus görürüm.
O sık sık düşüncesini değiştirir.
- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.
Tom sık sık İncil'den alıntı yapar.
- Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
- Onun adı çoğu kez aklıma gelmiyor.
Tom sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.
- Yazarlar genellikle bir takma ad kullanır.
- Yazarlar sık sık bir rumuz kullanır.
genellikle aynı özellikleri paylaştılar,
çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.