Examples of using "Bátorsága" in a sentence and their turkish translations:
Onun bunu söyleyecek cesareti vardı.
Onun cesareti yok.
Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.
Tom'un tek başına oraya gitmek için cesareti yoktu.
Onun cesareti ona güvenmem için beni yeterince etkiledi.
Tom'un yapmak istediği şeyi yapmak için cesareti yoktu.
Tom'un zorlukla mücadeledeki cesareti, çevresindeki kişilere bir ilhamdır.
Tom Mary'yi öpmek istedi fakat denemek için cesareti yoktu.