Examples of using "Elhagyta" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi terk etti.
- O çocuklarını terk etti.
- O, çocuklarını terk etti.
Tom onları terk etti.
O, sinema biletini kaybetti.
O, ailesini terk etti.
Kenti terk etti.
Tom Boston'dan ayrıldı.
O dün Osaka'dan ayrıldı.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
Tracy gözlüğünü kaybetti.
Tom evinin anahtarlarını kaybetti.
Kadın onu başka bir erkek uğruna terk etti.
Tom saklandığı yerden çıktı.
Anneleri tarafından terk edildiler.
Karısı onu terk etti.
Bütün itirazlarımdan sonra, evden gitti.
Kollarım güçsüz hissetti.
Tom apar topar odadan çıktı.
- O, şemsiyesini yine kaybetmiş.
- Şemsiyesini gene yitirdi.
Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.
O, iki yıl önce okulu bıraktı.
Bay Smith bu sabah Japonya'dan ayrıldı.
Tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.
Odayı terk etti.
Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
Tom ertesi gün Boston'dan ayrıldı.
Tom üç saat önce hastaneden ayrıldı.
Mary, Tom kendisini terk edince yıkılmıştı.
Tom'un çıktığı kız onu terk etti.
İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.
Tom on yıl önce evden ayrıldı.
Tom sahip olduğu her şeyle evi terk etti.
O, telefon görüşmesi yapmak için birkaç kez masadan ayrıldı.
Çocukluk arkadaşlarımın neredeyse hepsi ülkeyi terk etti.
Tom çok gençken evden ayrıldı.
Tom on sekiz yaşındayken evden ayrıldı.
Biri bana Mary'nin kocasından ayrıldığını söyledi.
Tom en sevdiği oyuncağını kaybetti.
1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.
O beş yıl önce evi terk etti ve o zamandan beri haber alınmadı.
Tom'un zorlukla mücadeledeki cesareti, çevresindeki kişilere bir ilhamdır.
Tom odadan ayrılmadan önce Mary'nin elmas kolyesini aldı.
Tom 2013 yılında şirketten ayrıldı.
O geri dönmemek üzere evden ayrıldı.
Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.