Examples of using "Amelyeket" in a sentence and their turkish translations:
yaptığımız işin detaylarını kontrol etmeye çalışırız.
hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp
bildiğinizi düşündüğünüz şeyler,
kötü hissettiren bu ana ne katkı sağladı?
ki hem yerleştirmesi zor, hem de koruması pahalı.
kaydedilip internete yüklendikleri için artık gördüğümüz
Bana gönderdiğin çiçekleri seviyorum.
güvenli ve etkin olması için araştırılmasını
çünkü ışıkla inanılmaz şeyler yapmanızı sağlıyor.
onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz.
Amber içinde sıkışan böcekleri korur.
Anlayamadığın kelimeleri işaretle!
Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.
Bazı kitapları okudukça daha az anlıyorum.
Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin sadece bir kısmına ulaşacaklar.
Onlar tartışmamız gereken konular.
Dün gördüğümüz filmler hakkında ne düşündün?
Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.