Examples of using "Azért" in a sentence and their turkish translations:
Kilit nokta bu
hem bireysel olarak hem de toplum olarak,
Öyle sanıyorum ki bunun sebebi
Burada olma yetisine sahibiz
Bunun için ne kadar ödedin?
Ben sana gösteririm.
Ben yaşamak için çalışırım ama çalışmak için yaşamam.
Sana teşekkür etmek için aradım.
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
o dönemde, haksız HIV ilacı patentlerine yasal olarak
Bu gerçekten hızlı.
Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak
Çünkü kolay.
Seni sevmek için doğdum.
Onu öldürmek için geldim.
Bu sen bir aptal olduğun içindir.
O kızı gerçekten seviyorum.
- Hâlâ şanslı olabiliriz.
- Hâlâ şansımız yaver gidebilir.
O, beni kurtarmak için geldi.
O, yaşamı için çalışıyor.
Seni kurtarmak için geldim.
Onu kurtarmak için geldim.
O kadar kötü değil.
Tom'dan korkma nedenim bu değil.
Sebebi senin bir kız olmandır.
O kadar çok endişeli değilim.
Seni öldürmek için buradayım.
Onun için beni suçlama.
Denemeye değer.
Yaptığından sorumlusun.
İnsan yaşamak için yer, yemek için yaşamaz.
Manzaraları görmek için geldim.
Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.
Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,
Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim
Sessiz bir evren
Fimi izlemeye gitti
Oradayım, çünkü bu teknik bir mesele.
Emin olmadıklarından gri alanda değiller,
''Sen Amerikan erkeğinin
Seni eve götürmeye geldim.
Hayal kurduğun için seni suçlayamam.
Bu onu sevdiğim içindir.
Özür dilemeye geldik.
Sadece merhaba demek için arıyorum.
Size yardım etmek için bana ödeme yapılıyor.
Seni incitmek için burada değilim.
Tom'u almak için buradayım.
Yaptığın için minnettarım.
Olanlar için beni suçlayabilirsin.
Sadece seni görmeye geldim.
Formda kalmak için egzersiz yaparım.
Onlar sana bunun için ne kadar ücret ödettiler?
O kadar kötüleşmedi.
Dinlemek için buradayım.
Bunu yapsaydım kendimi asla affetmezdim.
O kadar aptal değiliz.
Buraya öğrenmek için geldim.
Tom'u görmek için buradayım.
Sadece tartışmak için tartışıyorsun.
İnandığınız şey için ayağa kalkın.
- Sahip olduğunuz şey için minnettar olun.
- Elinizde olana şükredin.
- Sahip olduklarınıza şükredin.
Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.
Sana biraz para vermeme ihtiyacın var mı?
sebebi öyle olması.
Bundan eminim çünkü öncesinde bu hep böyle oldu.
insanlar tarafından kendilerine ve bizlere
ancak bir araya getirmeye çalışabiliriz.
Bireyci olduk çünkü içimizde bir çelişki var.
Şunu söylemek için buradayım:
Bazen duyduklarım doğrultusunda değişiklikler yapıyordum
dışlamak için hariç,
hikayelerimi güldürmek için anlattığımı fark ettim.
Bunun sebebi okulun sabah olması
Onu yapmayı sevdiğim için onu yapıyorum.
Söylediğim hakkında kötü hissediyorum.
Böyle bir pislik olduğun için sana ödeme yapılıyor mu?
Ben istediğim için onu yaparım.
O bir pislik, ama yine de onu seviyorum.
Tom bana söylediği için biliyorum.
Fakiriz çünkü dürüstüz.
Sadece Tom'la konuşmak için buradayım.
Tom hakkında konuşmak için buradayım.
Bunu Tom'a yardım etmek için yapıyorum.
Tom'u eve götürmek için buradayım.
Tom'u almak için buradayım.
- Size yardımcı olmak için buradayım.
- Sana yardımcı olmak için buradayım.
Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır.
Tom özür dilemek için burada.
- Yemeği dışarıda yedin, değil mi?
- Yemeği dışarıda yediniz, değil mi?
- Belki de bu yüzden hala bekarım.
- Muhtemelen hâlâ bu yüzden bekarım.
Tom dün seni görmeye geldi.
Tom Avustralya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.
Sanırım Tom sonunda yaptığı için tutuklanacak.
Tom yaptığı şey için ödeme yapmalı.