Examples of using "Zellen" in a sentence and their turkish translations:
Hücreler dokuları oluştururlar.
Ancak birkaç hücre hayatta kalır.
ve birçok kişi kendi hücresinde öldü.
Prokaryotik hücreler çekirdeğe sahip değiller.
Bakteriler sadece küçük, zararsız hücrelerdir.
Hücreler yaşamın yapı taşlarıdır.
yaşam basit hücrelerden öteye gidemiyor.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
böbrek yetmezliği ve kangreni atlattı.
İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.
Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.
Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.
Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.