Examples of using "Weglaufen" in a sentence and their turkish translations:
Kaçabilirdin.
Kaçmak zorundayım.
Onun kaçtığını gördüm.
Kaçabilirlerdi.
Onu koşturma.
Kaçmalıydım.
Hırsızın kaçmasına izin vermeyin!
kaçacağına inanırlardı
Bir yere gitme, orada kal.
Bir yere gitme, orada kal.
Sen kaçabilirsin ama gizlenemezsin.
Ben kendimden kaçamıyorum.
Kedi Güvenliği Ders Bir: Asla koşmayın... Çünkü sizi kovalamasını sağlayan bir içgüdü devreye girer.
göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.
O ayıdan aha hızlı koşamazsın.