Examples of using "Hättest" in a sentence and their turkish translations:
Aramalıydın.
Onu yapabilir miydin?
Ölebilirdin.
Ne derdin?
Gitmeliydin!
Beni dinlemeliydin.
Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.
Onu yapmamalıydın.
- Keşke bilip bilmeden konuşmadan önce onun hakkında düşünseydin.
- Keşke desteksiz atmadan önce onun hakkında düşünseydin.
Daha dikkatli olmalıydın.
Öyle yapmalıydın.
Onu görmeliydiniz.
Onu görmen gerekirdi.
Bir dakika ayırabilir misin?
Haklı olduğunu düşünüyordum.
Beni uyandırmalıydın.
Dün gelmeliydin.
Daha erken kalkmalıydın.
Ben senin görevde olduğunu düşündüm.
Çocukların olduğunu düşündüm.
Bana güvenebilirdin.
Her şeyi mahvedebilirdin.
Daha fazla çalışmalıydın.
Bana sorabilirdin.
Onları aramalıydın.
- Bana güvenmeliydin.
- Bana güvenmeliydiniz.
Bana telefon etmeliydin.
Beni neredeyse öldürüyordun.
Daha çok pratik yapmalıydın.
Benim bir erkek olduğumu bilseydin benimle konuşur muydun?
Bana ondan daha önce bahsetseydin beni bir sürü sorundan kurtarabilirdin.
- Araba sürebilir miyim?
- Araba sürmemin bir sakıncası var mı?
Keşke bana söyleseydin.
Onun uyarısına kulak vermeliydin.
Onun yardımı olmasa, başarısız olurdun.
- Yardım edebilir miyim?
- Yardım etmemin bir sakıncası var mı?
Ama yanılmış olursunuz.
Onun planını kabul etmeliydin.
Onu daha iyi tanımalıydın.
Taksi çağırmana gerek yoktu.
Böyle bir şey yapmamalıydın.
Bunu yapmamalıydın.
Onun önerisini reddetmeliydin.
Onu söylemeden bıraksan iyi olur.
Onun yardımı olmasa, başarısız olurdun.
Bir bardak şarap ister misiniz?
Çok daha erken söylemeliydin.
Ona söylemeliydin.
Yeni bir vücuda sahip olmak ister misin?
Yalnız gelmemeliydin.
Tom'u öldürmemeliydin.
Ben olmadan kazanamazdın.
Zaten yemek yediğini düşündüm.
Doğruyu söyleyebilirdin.
Boston'da kalabilirdin.
Beni daha önce eğitebilirdin.
Biraz çaya ne dersin?
- Arabada kalmalıydın.
- Arabada kalmalıydınız.
Bunu söylememeliydin.
Gerçeği söylemeliydin.
Ağzını kapalı tutmalıydın.
Daha iyi bilmeliydin.
Yürüyüş için dışarı çıkmayı canın istiyor mu?
Onu sevdiğini düşündüm.
Onu yalnız bırakmalıydın.
Bir ana yemek olarak ne istersiniz?
O soruyu yanıtlayabilirdin.
Bütün yapman gereken sormaktı.
Onu Tom'a söylemen gerekiyordu.
Onları öldürmemeniz gerekirdi.
Bana hemen telefon etmeliydin.
- Hastanede kalmalıydın.
- Hastanede kalmalıydınız.
Gerçekten tek başına gitmeliydin.
Bunu kendin yapmalıydın.
Canın sinemaya gitmek istemiyor mu?
O resmi atmalıydın.
Tom senin evet dediğini düşündü.
Onu almamalıydım.
Hangisini içmeyi tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?
Onu sır olarak tutmalıydın.
Resmi görmeliydiniz.
Onu asla yapmamalıydın.
Bugün izinli olduğunu düşünüyordum.
Onu daha önce uyarmalıydın.
Keşke bana hatırlatsaydın.
Fizik dersine daha fazla dikkat etmen gerekirdi.