Examples of using "Ruf" in a sentence and their turkish translations:
Beni ara!
Derhal Tom'u ara.
- Senin kız kardeşlerini çağır.
- Senin kız kardeşlerini ara.
Beni ara!
İtfaiyeyi çağırın!
Beni tekrar ara.
Ara beni.
Bizi ara!
Erkek kardeşini ara.
Ona şimdi telefon etme.
İyi bir ünün var.
Onu bu akşam ara.
Hemen doktoru arayın.
Yarın bana telefon et.
Lütfen onu ara.
Beni arama.
Daha sonra beni ara.
Lütfen Tom'u ara.
Şimdi Tom'u arayın.
Beni bazen ara.
Beni daha sonra ara.
Lütfen beni ara.
O iyi bir üne sahiptir.
Tom kötü bir üne sahip.
Bu akşam onu ara.
Sana bir taksi çağıracağım.
Ona şimdi telefon etme.
- Ona şimdi telefon etme.
- Onu şimdi arama.
- Onu şimdi telefonda aramayın.
Yarın öğleden sonra beni ara.
Bir ara beni ara.
Onun iyi bir saygınlığı var.
Tom'un iyi bir itibarı var.
Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver.
Seni daha sonra arayacağım.
- Sizin itibarınız önde gelir.
- Şöhretiniz sizden öndedir.
Tekrar arayacağım.
Daha sonra beni arayın.
Onu bu akşam ara.
Bu öğleden sonra beni ara.
Sonra da beni ara!
Arasana.
Lütfen polisi arama.
Benim itibarım yıkıldı.
Bu akşam beni ara.
Tom'un çok kötü bir itibarı var.
Bittiğinde beni ara.
Hazır olduğun zaman beni ara.
Kiskadee sinek avcısı kuşun sesini taklit ederler.
Rakibi de çağrısına bir ek yapıyor.
- Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- Bu olay onun ününü zedeledi.
- Dedikodu onun ününü rencide etti.
- Dedikodu namına zarar verir.
Çıkmadan önce beni ara.
Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.
Beni tekrar asla arama.
Bir şey olursa beni arayın.
Bir şey ters giderse beni ara.
Bill, bu akşam beni ara.
Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara.
Neden müşteri hizmetlerini aramıyorsun?
Eğer o olursa beni ara.
Lütfen artık beni arama.
- Eğer herhangi bir şey yanlış giderse, Tom'u çağır.
- Ters giden bir şey olursa Tom'u arayın.
Eğer sorunlar olursa, beni ara.
Beni tekrar hiç aramaz mısın?
İtibarım tehlikede.
Eşek arıları şöhretlerinden daha iyidir.
Tom ününü çok önemser.
Gelir gelmez bana telefon et.
Yarın sabah altıda beni ara.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
Çağrısının sonuna fazladan bir ses ekliyor.
Tehlikeli olursa, beni ara.
Bir şey bulursan beni ara.
- Herhangi bir şey olması durumunda, derhal beni ara.
- Bir şey olursa hemen beni ara.
Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor.
Evi ara!
Oraya vardığınızda bizi arayın.
Tom'u bulursan beni ara.
Vardıktan sonra beni ara.
- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!
Bizi alması için bir taksi çağır.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
FBI'ı ara.
- O firma iyi bir üne sahiptir.
- O firmanın iyi bir ünü var.