Examples of using "Vermacht" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin babası tüm parasını ona bıraktı.
İsimsiz bir hayırsever bir hayvan barınağı için birkaç yüz bin dolar bağışladı.
Babam vasiyetinde bana çok para bıraktı.
Ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi ve bütün servetini köpeği Pookie'ye bıraktı.