Examples of using "Dollar" in a sentence and their turkish translations:
- Beş dolarınız var mı?
- Beş doların var mı?
Onun elli doları vardı.
Yedi dolar, lütfen.
Her dolar yardım eder.
O, yüz dolar biriktirdi.
Sana on dolar borçluyum.
Bana otuz dolar borçlusun.
Bu gömlek on dolardır.
Ona beş dolar ödedim.
Ek olarak beş dolar ödedim.
Bu CD'nin fiyatı on dolardır.
Ona 1000 dolar borçluyum.
Her biri bin dolar ödedi.
Her kişi bin dolar ödedi.
Tom'a üç yüz dolar borçlusun.
Senin otuz bin dolar borcun var.
- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.
yalnızca 146 milyon dolar.
maliyeti 200,000 dolar,
58 dolar para çekilivermiş
Her kişi 7,000 dolar ödedi.
İşte 5 dolar.
300 dolarım var.
Onlara 300 dolar ver.
Milyarlarca dolarım var.
Yüz dolar bir şey değildir.
100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.
Bana üç bin dolar ödünç verir misin?
Bu şapka on dolara mal oldu.
Toplam on doları buldu.
Yüz dolar sadece bozuk para.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
Sana onun için otuz dolar vereceğim.
Bir dolar bozar mısın?
ve milyarlarca dolar kurtarabilir.
üçüncüsü 6.000 dolardı.
Bu kitap dört dolar.
Her birey 1.000 dolar ödedi.
O yaklaşık yirmi dolardı.
Kitabın fiyatı beş dolardı.
Ona 10,000 dolar ödendi.
Hepsi birlikte, 150 dolar.
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Ona on dolar borçluyum.
Sadece yüz dolara ihtiyacım var.
Tom bir milyon dolar istedi.
Yedi gün için kırk dolar.
Bu kitabın maliyeti beş dolar.
- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.
Tom üç yüz dolar biriktirdi.
Bana üç yüz dolar borçlusun.
Bana üç dolar borçlusun.
Tom'un bana otuz dolar borcu var.
Kitap on beş dolar tutar.
Havuç üç dolar.
Nick bana on dolar borçludur.
Bir dolarlık banknotun var mı hiç?
Her birey 7000 dolar ödedi.
Ona dört dolar ödedim.
Kayıp dolar nerede?
Tom'a 300 dolar ver.
Tom'a otuz dolar borçluyum.
Bu üç yüz dolar eder.
Kitap dört dolar.
Üye olmayanlar fazladan 50 dolar öder.
Tom bunun için üç yüz dolar istiyor.
Tom'un üç bin dolar borcu var.
Tom bana 300 dolar verdi.
Ona 300 dolar ver.
- Sana otuz dolar vereceğim.
- Sana 30 dolar vereceğim.
Onların her biri bir dolar aldı.
Kitap 4 dolardır.
O, yüz dolar tasarruf yaptı.
Yedi dolar, lütfen.
O, yeni dolarla değişti.
Onun sadece 100 doları vardı.
Bu CD on dolar.
Onun en fazla 100 doları var.
Tom'a 300 dolar verdim.
Ona beş dolar ödedim.
Bu şapka bana on dolara mal oldu.
- Bana on dolara mal oldu.
- O, bana 10 dolara mal oldu.
Onu on dolara sattım.
Tom piyangoda 10.000 dolar kazandı.
Masraf binlerce doları bulacak.
Onu on dolara aldım.
Tom'un kirası aylık üç yüz dolar.
Bu saat en çok on dolar tutar.
Bugün kırk dolarlık benzin aldım.
ve her yıl bu ruhsal bozukluğu tedavi etmek için