Examples of using "Sinne" in a sentence and their turkish translations:
Onun donuk duyuları vardır.
...başka duyularıyla hareket ediyor.
Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum
Onlar başka duyularına güvenmelidir.
basbayağı devlet örgütü.
O tam olarak aptal.
Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.
- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.
Bir çözüm bulmaya çalışıyorum.
Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
Öğretmenimiz kelimenin tam anlamıyla bir beyefendi.
Görme beş duyunun en karmaşığı olarak kabul edilir.
İnsan bir güneştir ve onun duyuları onun gezegenleridirler.
Ben tam anlamıyla bir koşu bandında yaşıyorum.
ne yaptığım arasındaki farkı özdeşleştirdiğimde
Bu anlamda, sezgi biraz espri anlayışı gibidir.
Aslında domuzlar çalışmadı fakat diğerlerini yönetti ve denetledi.
Mary Tom'un sevgilisi olduğunu düşünüyor ama Tom için o sadece bir arkadaş.
Öyle bir yalnızlık vardır ki seversin. Öyle bir yalnızlık vardır ki tahammül edersin Ve öyle bir yalnızlık vardır ki bütün duyularını sarar. Bütün bu yalnızlıkları kabullenmeyi öğrenmelisin.