Examples of using "Handeln" in a sentence and their turkish translations:
Çabuk hareket etmeliyiz.
Bir şeyler yapılmalı.
- Tom ticaret yapmak istiyor.
- Tom iş yapmak istiyor.
Hareket etmeliyiz.
Aceleci davranmayın!
Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.
Daha sakin hareket etmelisin.
Derhal harekete geçmeliyiz.
Yazılım programları ticaretiyle uğraşıyorlar.
Bir kasap et ticareti yapar.
Onun eylemi saygıyı hak ediyor.
Şimdi harekete geçmeliyiz.
Harekete geç.
Çabuk olmamız gerekir.
- Daha sakin davranmalısın.
- Daha soğukkanlı davranmalısın.
Onun hareketleri beni şaşırtıyor.
Birçok kişi öyle davranır.
- Az laf, çok iş!
- Az konuşalım, çok iş yapalım!
Onun hareketleri boşunaydı.
- Çabuk olmak zorundayız.
- Hızlı davranmak zorundayız.
Davranışları saygıyı hak ediyor.
Tom, şimdi bir şeyler yapmalı.
Çok dikkatli davranıyoruz.
Birçok şarkı karşılıksız aşkı anlatıyor.
umudu aramalıyız.
Bencilce hareket etmemelisin.
O, başka nasıl davranabilir?
Hızlı hareket etmek zorunda kalacağız.
Onun eylemlerinin geri alınamaz sonuçları vardı.
- Başka türlü davranamazlar.
- Başka şekilde davranamaz.
- Başka şekilde davranmayı beceremez.
Bir şey yapma zamanı.
Genç yavrular başlarına bela almış.
çok seri ve hızlı hareket ederler
Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Şimdi eylem zamanı.
Durum hızlı ve kararlı hareket etmeyi gerektiriyordu.
- Tom'un istediği gibi yapmam gerekiyor.
- Tom'un istediği gibi yapmalıyım.
Neden insanlar çok dikkatsiz.
basbayağı devlet örgütü.
Ve böylece, onlar hemen harekete geçmeye karar verdiler.
Tom'un onu yapmak için nedenleri var.
O bir virüs olabilir mi?
Ölçüsüz korku daima beceriksizce hareket ettirir.
Onun cesur eylemi bir madalyaya layık.
Sonunda, harekete geçeceğimiz gün geldi.
Hemen hareket etmen gerekiyor; daha sonra çok geç olacak.
Yerel hareket edebilmek için muazzam fedakârlıklar yaptık
Sizin ilkeleriniz eylemleriniz ile tutarlı değil.
Sadece bir tesadüf olabilir.
Ama hareket hâlinde olduğumuzdan, hızlı davranmak zorundayız!
Onlar o mağazada ayakkabı ve kıyafet satarlar.
açıklık ve eleştirel düşünme için, ilham ve harekete geçme için bir gün.
Kötü yapmak, harekete geçmenizi sağlar.
Ben onu satmayacağım.
O, gerçekten, bir hata olabilir.
Birçok yerde, doğa insan faaliyeti tarafından tehdit edilir.
Mademki bir karar verdin, uygulamalısın.
Tom artık harekete geçmek zorunda.
Tom ilgilenmeyecek.
Eylemlerin için sorumluluk almaya başlaman gerekir, genç bayan.
- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.
Pilot üstü kapalı olarak onun bir UFO olabileceğini söyledi.
O, öyle yaparken hiç vicdan azabı çekmedi.
Siyasi eylemlerin hukukun üstüne çıktığı söylendiğinde insanlar alınıyor.
Önerdiğim gibi yapsan iyi olur.
Sadece bir tesadüf olabilir.
"Sana gelince, Soult, sadece - her zaman yaptığın gibi davran" dedi .
Polis onun kafasına kendi açtığı kurşun yarası gibi göründüğünü söyledi.
Eğer önemli bir şey olmasaydı,Tom bunu bana vermezdi.
Kişi düşünce adamı olarak hareket etmeli ve eylem adamı olarak düşünmelidir.
Bu tam Meg'in o şekilde davranması gibi.
Kendinizi sadece hareket etmeyi değil aynı zamanda düşünmeyi mümkün kılan bir statüye sokun.
Hiç kimse onun eylemlerini eleştirmek için herhangi bir neden bulmadı.
Bir şey söylüyorsun ve sonra tam tersini yapıyorsun.
Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.
Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.
Tom'a yapmasını istediğimiz şeyi yaptırmanın bir yolunu bulmak zorundayız.