Examples of using "Servieren" in a sentence and their turkish translations:
İspanya'da öğle yemeğini yaklaşık saat iki'de servis ederler.
Beyaz şarabı onu servis etmeden önce soğutsan daha iyi olur.
Şimdi akşam yemeği zamanı, ve uçuş görevlileri akşam yemeğini servis etmeye başlarlar.