Translation of "Ungefähr" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Ungefähr" in a sentence and their turkish translations:

Ich verstehe ungefähr.

- Anladım sayılır.
- Mevzuyu hemen hemen kaptım gibi.

- Wir liefen ungefähr acht Kilometer.
- Wir liefen ungefähr fünf Meilen.

Biz yaklaşık beş mil yürüdük.

Ungefähr vor 2650 v

aşağı yukarı milattan önce 2650 yıllarına tekabül ediyor

Ungefähr zehn Leute warten.

Yaklaşık 10 kişi bekliyor.

In ungefähr zwei Wochen.

Yaklaşık iki hafta içinde.

Sie ist ungefähr vierzig.

O yaklaşık olarak 40 yaşında.

Er ist ungefähr dreißig.

O yaklaşık otuzdur.

Tom ist ungefähr dreißig.

Tom yaklaşık otuz yaşında.

- Dort waren ungefähr tausend Menschen.
- Es waren ungefähr tausend Leute da.

Yaklaşık bin kişi vardı.

- Sie ist ungefähr in eurem Alter.
- Sie ist ungefähr in deinem Alter.
- Sie ist ungefähr in Ihrem Alter.

O yaklaşık olarak senin yaşında.

- Wie viel Geld hast du ungefähr?
- Wie viel Geld haben Sie ungefähr?
- Wie viel Geld habt ihr ungefähr?

Yaklaşık ne kadar paran var?

- Er ist ungefähr so groß wie ich.
- Er hat ungefähr meine Statur.

O yaklaşık benim beden ölçümde.

Jedes ungefähr 400 Meilen lang,

her biri 643 km uzunluğunda olan

Es waren ungefähr zwanzig Dollar.

O yaklaşık yirmi dolardı.

Ich habe ungefähr 5000 Yen.

Benim yaklaşık 5.000 yenim var.

Er wiegt ungefähr 300 Pfund.

Yaklaşık 300 £ ağırlığındadır.

Ich lief ungefähr eine Meile.

Yaklaşık bir mil yürüdüm.

Sie hat ungefähr zweitausend Bücher.

O yaklaşık olarak 2,000 kitaba sahiptir.

Dort waren ungefähr 20 Leute.

Orada yirmi civarında insan vardı.

Ungefähr zwanzig Personen wurden verletzt.

Yaklaşık 20 kişi yaralandı.

Ich ging ungefähr 1,6 km.

Yaklaşık 1.6 km gittim.

Ich wiege ungefähr 60 Kilo.

Yaklaşık 60 kiloyum.

Es sind ungefähr fünf Meilen.

Yaklaşık beş mil.

Es ist ungefähr so ​​groß.

Bu büyüklükte.

Ungefähr 300 Personen wurden festgenommen.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

Ungefähr dreißig Jugendliche nahmen teil.

Yaklaşık olarak otuz genç kişi katıldı.

Ist es ungefähr zehn Uhr?

Saat yaklaşık on mudur.

Tom ist jetzt ungefähr dreißig.

Tom şimdi yaklaşık otuz yaşında.

Tom wiegt ungefähr 300 Pfund.

- Tom yaklaşık 300 pound ağırlığındadır.
- Tom yaklaşık 136 kilo ağırlığındadır.

- Die Fahrt dauert ungefähr fünf Stunden.
- Die Fahrt wird ungefähr fünf Stunden dauern.

Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor.

- Sie ist ungefähr in meinem Alter.
- Sie ist ungefähr so alt wie ich.

- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.

- Er ist ungefähr so alt wie du.
- Er ist ungefähr so alt wie ihr.
- Er ist ungefähr so alt wie Sie.

- O, yaklaşık olarak seninle aynı yaştadır.
- O, takriben seninle aynı yaştadır.

Herr White hat ungefähr mein Alter.

Bay White yaklaşık benim yaşımda.

Wie lange wird es ungefähr dauern?

O yaklaşık ne kadar sürecek?

Es wird ungefähr fünfzehn Dollar kosten.

O, yaklaşık on beş dolara mal olacak.

Ich bin ungefähr eine Meile gelaufen.

Ben yaklaşık bir mil yürüdüm.

Er ist ungefähr in meinem Alter.

O yaklaşık benim yaşımda.

Ich bin ungefähr um sechs aufgestanden.

- Ben yaklaşık altıda kalktım.
- Yaklaşık saat altıda uyandım.

Er ist ungefähr in deinem Alter.

O yaklaşık senin yaşında.

Ich stehe ungefähr um 7 auf.

Saat yedi civarında kalkarım.

Ich habe noch ungefähr drei Minuten.

Hâlâ yaklaşık üç dakikam var.

Tom ist ungefähr in deinem Alter.

Tom senin yaşlarındadır.

Tom ist ungefähr in meinem Alter.

- Tom yaklaşık olarak benim yaşımda.
- Tom takriben benim yaşımda.

Ein Anfall dauert ungefähr fünf Minuten.

Bir nöbet yaklaşık beş dakika sürer.

Ich glaube, es ist ungefähr hier.

Sanırım o bu civarda.

Es waren ungefähr tausend Leute da.

Yaklaşık 1.000 kişi vardı.

Ungefähr 80 % der Landminenopfer sind Zivilpersonen.

Mayın kurbanlarının yaklaşık % 80'i sivildir.

- Ich lerne jeden Tag ungefähr zwei Stunden lang.
- Ich lerne jeden Tag ungefähr zwei Stunden.

Her gün yaklaşık iki saat çalışırım.

- Tom und Maria sind ungefähr gleich alt.
- Tom und Maria haben ungefähr das gleiche Alter.

Tom ve Mary yaklaşık aynı yaştalar.

- Ich habe es für ungefähr zwölf Dollar gekauft.
- Ich habe ihn für ungefähr zwölf Dollar gekauft.
- Ich habe sie für ungefähr zwölf Dollar gekauft.

Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.

- Vater ist vor ungefähr zehn Minuten nachhause gekommen.
- Vater kam vor ungefähr zehn Minuten nach Hause.

Yaklaşık on dakika önce babam eve geldi.

Dann bekommt man ungefähr 1000 solcher Quadrate.

böyle 1.000 kareniz olur.

Heutzutage gibt es ungefähr 1000 km Unterschied

şu an için günümüzde 1000 km kadar fark var

Ich war vor ungefähr einem Jahr hier.

- Ben yaklaşık bir yıl önce buradaydım.
- Yaklaşık bir yıl önce buradaydım.

Es hatte ungefähr die Größe eines Eis.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğünde idi.

Die Brücke ist ungefähr eine Meile lang.

Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.

Sie hat ungefähr fünf Jahre dort gelebt.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

Sie ist ungefähr so groß wie ich.

Aşağı yukarı benimle aynı boyda.

Sie ist ungefähr so alt wie ich.

O, yaklaşık benimle aynı yaştadır.

Tom ist vor ungefähr einem Jahr gestorben.

Tom yaklaşık bir yıl önce vefat etti.

Tom ist ungefähr genauso groß wie du.

Tom yaklaşık olarak seninle aynı boyda.

Wie viele englische Wörter kennen Sie ungefähr?

Yaklaşık olarak kaç tane İngilizce kelime biliyorsun?

Sie kam nach ungefähr dreißig Minuten zurück.

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.

Es wird ungefähr drei Stunden lang dauern.

Yaklaşık üç saat alacak.

Unser Flieger hatte ungefähr dreißig Minuten Verspätung.

Uçağımız otuz dakika gecikti.

Hunde atmen ungefähr 30 mal pro Minute.

Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

Er ist seit ungefähr zehn Minuten weg.

Yaklaşık 10 dakika önce ayrıldı.

Tom ist ungefähr genauso alt wie ich.

- Tom kabaca benimle aynı yaşta.
- Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta

Tom ist ungefähr so alt wie ich.

Tom yaklaşık benim kadar yaşlı.

Die Regenzeit setzt ungefähr Ende Juni ein.

Yağışlı sezon aşağı yukarı haziran ayı sonunda başlar.

Kalifornien ist ungefähr so groß wie Japan.

Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyüktür.

Tom und Mary sind ungefähr gleich groß.

Tom ve Mary yaklaşık aynı boydalar.

Tom wiegt ungefähr so viel wie Mary.

Tom, yaklaşık olarak Mary ile aynı kiloda.

- Es liegt ungefähr 20 Meilen Luftlinie von hier entfernt.
- Es sind ungefähr 20 Meilen Luftlinie von hier.

Kuş uçuşu olarak, o buradan yaklaşık 20 mil uzakta.

Es ist ungefähr 133 Kilometer von London entfernt.

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

Das Wasser wird in ungefähr fünf Minuten kochen.

Su beş dakika içinde kaynamaya başlayacak.

Das Wörterbuch enthält ungefähr eine halbe Million Wörter.

- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon sözcük içeriyor.

Asien ist ungefähr viermal so groß wie Europa.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Ich werde in ungefähr einer Stunde zurück sein.

Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim.

- Ungefähr ein Monat.
- Es geht um einen Monat.

Yaklaşık bir ay.

Seine neue Frau ist ungefähr in meinem Alter.

Onun yeni karısı yaklaşık benim yaşlarımda.

Das Universum ist ungefähr 13,75 Milliarden Jahre alt.

Evren yaklaşık 13.75 milyar yaşındadır.

Ich bin ungefähr um 5 Uhr hier angekommen.

Yaklaşık saat beşte buraya vardım.

Ein Liter Milch enthält ungefähr dreißig Gramm Protein.

Bir litre süt yaklaşık otuz gram protein içerir.

Tom spricht Französisch ungefähr so gut wie Mary.

Tom neredeyse Mary kadar iyi Fransızca konuşuyor.

Ich bin ungefähr um 12 Uhr nachts eingeschlafen.

Gece yarısına doğru uyudum.

Ungefähr 9,4% der Erdoberfläche ist mit Wald bedeckt.

Ormanlar dünya yüzünün %9.4'ünü kaplar.

Ich bin in ungefähr einer Stunde wieder da.

Yaklaşık bir saate döneceğim.

"Wie lange wird das dauern?" - "Ungefähr zwei Wochen."

"Daha ne kadar sürer? Yaklaşık iki hafta."

Dieser Baum ist ungefähr so hoch wie jener.

Bu ağaç yaklaşık şu ağaç kadar uzundur.

Es ist mir vor ungefähr einem Jahr passiert.

Bu yaklaşık bir yıl önce başıma geldi.

Tom zahlt ungefähr 25 % Steuern auf sein Einkommen.

Tom gelirinin yaklaşık %25' ini vergi olarak ödüyor.

Im Gehirn gibt es ungefähr hundert Milliarden Neuronen.

Beyinde yaklaşık yüz milyar nöron vardır.