Examples of using "Pinocchio" in a sentence and their turkish translations:
Pinokyo, seni yaramaz çocuk!
Yaşlı adam ahşap bebeğe Pinokyo adını verdi.
Pinokyo, çocukların ona bir oyun oynamış olduğunu anladı.
Pinokyo, tek başına olmasına rağmen, kendini cesurca korudu.
Pinokyo gözlerini kapadı ve uykudaymış gibi davrandı.
Pinokyo, kediye "Zavallı karatavuk!" dedi. "Onu neden öldürdün?"
Pinokyo oraya ulaşmak için elinden geleni yapmaya çalıştı ama başaramadı.
Pinokyo gözyaşları içinde "Doğru, doğru!" diye ağladı. "Bunu tekrar yapmayacağım."
Pinokyo yataktaydı, hızla uykuya daldı ve rüya görmeye başladı.
Burada merhamet yok, Pinokyo. Senin canını bağışlıyorum. Harlequin senin yerine yanmalı. Ben acıktım ve akşam yemeğim pişirilmeli.