Translation of "Partikel" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Partikel" in a sentence and their turkish translations:

Erinnern Sie sich an diese Partikel?

Bu partikülleri hatırladınız mı?

Kleine Partikel in der Luft können Krebs verursachen.

Havadaki küçük parçacıklar kansere neden olabilir.

Diese Partikel verwandelt ein Nomen in ein Verb.

Bu edat bir ismi bir fiile dönüştürür.

Kalb schneiden Sie es dann in die kleinsten Partikel

dana sonrasında onu en küçük parçacıklara ayırarak

Partikel, die nicht auf der Welt gefunden wurden, wurden gefunden

dünyada olmayan partiküllere rastlandı

Man sieht, dass wir auch diese kleineren Partikel ausstoßen, die weiter fliegen können.

ve göreceksiniz ki biz ayrıca daha uzun mesafeli, daha küçüklerini üretiyoruz

Und das hier zeigt, wie sich die Partikel beim Husten durch die Luft bewegen, wenn man zwei Arten von Masken trägt:

Ve bu da iki tip maske kullanılarak öksürüldüğünde hava partiküllerinin hareketini gösteriyor:

Ich werde zum durchsichtigen Augapfel. Ich bin nichts, sehe alles. Die Ströme des Allumfassenden Wesens kursieren durch mich. Ich bin ein Teil oder ein Partikel von Gott.

Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım.