Translation of "Kleinsten" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Kleinsten" in a sentence and their turkish translations:

Sogar die kleinsten Tiere.

En küçük hayvanları bile.

Ich sehe auch den kleinsten Fleck.

Ben en küçük lekeyi görebilirim.

Kalb schneiden Sie es dann in die kleinsten Partikel

dana sonrasında onu en küçük parçacıklara ayırarak

Island besitzt eine der kleinsten muslimischen Gemeinschaften der Welt.

İzlanda, dünyadaki en küçük Müslüman topluluklarından birine sahiptir.

Sherlock Holmes konnte vieles aus den kleinsten Kleinigkeiten schließen.

Sherlock Holmes en küçük detaylardan çok fazla çıkarım yapabilirdi.

Die Gibbons sind die kleinsten schwanzlosen Affen. Sie sind hervorragende Akrobaten.

Gibonlar en küçük kuyruksuz maymunlardır. Onlar mükemmel akrobatlardır.

Selbst die Kleinsten müssen den Weg wagen, um die Nacht zu überleben.

Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.

Im Dschungel habe ich gelernt, dass die kleinsten Dinge oftmals die tödlichsten sein können.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.