Translation of "Malen" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Malen" in a sentence and their turkish translations:

Ich mag auch malen.

Ben aynı zamanda resim yapmayı da severim.

Tom kann nicht malen.

Tom resim yapamaz.

Ich muss es malen.

Onu boyamak zorundayım.

- Maria bringt mir das Malen bei.
- Maria unterrichtet mich im Malen.

Mary bana boya yapmayı öğretiyor.

Malen war die große Liebe seines Lebens.

Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.

Ich wünschte, ich könnte auch so malen!

Keşke öyle boyayabilsem.

Mein Bruder hat ein Talent fürs Malen.

Erkek kardeşimin resim için doğuştan yeteneği var.

Er hat erst mit dreißig angefangen zu malen.

Otuz yaşına kadar resim yapmaya başlamadı.

Es machte dem Jungen Spaß, ein Bild zu malen.

Çocuk bir resim çizmekten zevk aldı.

Malen ist noch etwas, was ich relativ gut kann.

Tablo yapma nispeten iyi yapabileceğim başka bir şeydir.

Ich möchte gerne wissen, wie man so malen kann.

Onun gibi nasıl boyayacağımı bilmek istiyorum.

Ich habe den Nachmittag damit verbracht, ein Bild zu malen.

Öğleden sonrayı bir resim yaparak geçirdim.

- Sein Hobby ist Blumenbilder zu malen.
- Er malt hobbymäßig Blumenbilder.

Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.

Ich suche eine Schule, in der man Portraits malen kann.

Portreleri çizebileceğim bir okul arıyorum.

- Sein Hobby ist, Bilder zu malen.
- Sein Steckenpferd ist das Bildermalen.

Onun hobisi resimler yapmaktır.

Sie half ihrem jüngeren Bruder dabei, das Bild zu Ende zu malen.

O, küçük erkek kardeşine resmini bitirmesi için yardım etti.

Nur weil er gerne malt, muss er noch lang nicht gut im Malen sein.

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.

Aber sein Talent für das Malen von klein auf würde ihn zu anderen Orten tragen

Ama küçük yaştan itibaren resime olan yeteneği onu başka yerelere taşıyacaktı

Meine Gefährten beobachteten mich schweigend und blieben – im Unterschied zu früheren Malen, da mein Erstaunen sie zum Lachen brachte – ernst.

- Arkadaşlarım beni sessizce izliyorlardı ve, benim şaşkınlığımın onları güldürdüğü diğer zamanların aksine , onlar ciddi kaldılar.
- Ahbaplarım sessizce beni izliyorlardı ve şaşkınlığımın onları güldürdüğü diğer zamanların aksine bu defa ciddiyetlerini bozmadılar.

- Leonardo da Vinci begann im Jahre 1503 mit seinem Gemälde der Mona Lisa.
- Leonardo da Vinci begann im Jahre 1503 damit, die Mona Lisa zu malen.

Leonardo da Vinci, Mona Lisa'yı yapmaya 1503'te başladı.