Examples of using "Seines" in a sentence and their turkish translations:
Tom babasının arabasını çaldı.
Babasının yerine oraya o gitti.
Vücudundan utan duyuyor.
Tom vücudundan utanıyor.
Babasının yerine o gitti.
Tom komuta görevinden alındı.
Tom yatak odasının kapısını kapattı.
Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
çocuğunun gözleri önünde katlediliyor
Üstelik evinin garajında
O kazanacağından emin.
İzinli olarak eve gitmeyi planlıyor.
Tom'un gözleri babasına benziyor.
Tom başaracağından emin.
Onun tavsiyesinden dolayı başardım.
Her çaba ödülü hak ediyor.
O, babasına benziyor.
Onun sağlık durumu beni endişelendiriyor.
Tom sözünün adamıdır.
Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
Politikacı görevden alındı.
Tom mesaj gelip gelmediğini görmek için telefonunu kontrol etti.
O, onun hayatının aşkıydı.
O, kendi alanındaki en iyi adamdır.
Arkadaşının işine hayran kaldı.
O onun hayatının aşkıdır.
O, arkadaşının ölümüne yas tuttu.
Babasının katilinin öcünü aldı.
Onun şapkasını gördüğünde güldü.
Londra sisi ile ünlüdür.
O, sözünün eridir.
Tom kazandığının yaklaşık %30'unu tasarruf eder.
Gözleri babasına çekmiş.
Tom ağabeyinden kullanılmış kıyafetler giydi.
Tom telefonundaki zil sesini değiştirdi.
Babasının avukatıyım.
aslında beyninin dışında, kollarında.
Kendi hırsının kurbanı oldu.
Bob amcasının evine uğradı.
Kendi hatasının bilincinde değil.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.
Annesi Tom'un öksürüğü hakkında endişe ediyor.
Tom babasının tüm varlığını miras olarak aldı.
Babasının yerine oraya o gitti.
Tom bunu ülkesinin yararına yaptı.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
Tom arabasının kaputuna oturdu.
Tom Mary'ye köpeğinin bir resmini gösterdi.
O, babasının işini devraldı.
Sık sık babasının arabasını sürer.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
Tom cüzdanında ne olduğunu bana gösterdi.
O kendi başarısının bir kurbanı.
Tom babasının izinden gitti.
Tom komşusunun havuzunda boğuldu.
Zengin olmasına rağmen, o mutlu değil.
Tom babasının şirketi için çalışıyor.
Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.
- Yaşlı ama kuvvetli.
- Çok yaşlı olmasına rağmen, güçlü birisi.
- Herkes kendi kaderinin mimarıdır.
- Herkes kendi kaderini çizer.
Tom genellikle babasının arabasını kullanır.
Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
Tom babasının ayakkabılarını parlattı.
Tom vücudundaki her kemiği kırdı.
Ateşi için onu hastaneye götürdüler.
Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
Koruyucu kabuğu sayesinde aralarından geçmeyi başarıyor.
Berthier, babasının izinden
Yani kurucusunun adı Android değil
- Paul babasının yerine partiye gitti.
- Paul babasının evindeki partiye gitti.
O, yeni oyununun el yazmasını bana gösterdi.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
Sonunda kendi sorununa bir çözüm buldu.
Tüm servetine rağmen mutlu değildi.
Koku duygusu kaybı bir kafa travması nedeniyle oldu.
O, babasının kararına boyun eğdi.
O, yaşam için harap edilecek.
Oğlunun davranışından utanıyor.
Onun cesur mücadelesinin hikayesi bizi derinden etkiledi.
Tom'un evini inşa etmesine yardım etmek istedim.
Tom arabasının ön koltuğunda bir şey buldu.
Tom, oğlunun davranışlarından utanıyor.
Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır.
Sahip olduğu tüm paraya rağmen, o mutlu değil.
Oğlunun doğumu sebebiyle kendisini tebrik ettim.
Oğul babasının güvenine ihanet etti.
Ateşi için onu hastaneye götürdüler.
Tom hayatının çoğunu Boston'da yaşadı.
Tom beni gördüğünde kaçtı.
O sahip olduğu gayrimenkullerin yönetim haklarını avukatına verdi.
Tom, oğlu doğmadan önce öldü.
Başkan Jackson kabineyi toplantıya çağırdı.
Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.