Translation of "Landleben" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Landleben" in a sentence and their turkish translations:

Er fing an, das Landleben zu genießen.

Kırsal yaşamdan hoşlanmaya başladı.

Das Stadtleben ist vom Landleben gänzlich verschieden.

Şehir yaşamı kır yaşamından tamamen farkldır.

Du wirst dich an das Landleben schnell gewöhnen.

Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.

Du wirst dich bald an das Landleben gewöhnt haben.

Yakında kırsal yaşama alışacaksın.

Sein Buch beginnt mit einer Geschichte über das Landleben.

Onun kitabı bir ülke hayatı hikayesiyle başlıyor.

- Landluft ist gesünder als Stadtluft.
- Landleben ist gesünder als Stadtleben.

- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.

- Sie lebte ein ruhiges Leben auf dem Land.
- Sie führte ein ruhiges Landleben.

O, kırsalda sakin bir hayat yaşadı.

- Das Landleben finde ich sehr attraktiv.
- Das Leben auf dem Land reizt mich sehr.

Kırsal yaşam beni çok fazla cezbediyor.