Examples of using "Verschieden" in a sentence and their turkish translations:
Tatlar farklıdır.
Tom geçenlerde öldü.
Tom dün öldü.
Onlar çok farklıydılar.
Erkekler ve kadınlar farklı.
O iki fikir oldukça farklıdır.
Biz farklıyız.
O farklı.
Tom ve Mary'nin farklı düşünceleri vardı.
Damak tadım sizinkinden oldukça farklı.
Şehir yaşamı kır yaşamından tamamen farkldır.
Tom 2:30'da öldü.
Çok farklı olduğumuzu hissetti.
- Senden çok farklı mıyım?
- Sizden çok farklı mıyım?
Annem ve ben her yönümüzle farklıyız.
O dün vefat etti.
Biz çok benzeriz ve aynı zamanda çok farklıyız.
Erkek ve kadınlar birçok açıdan tamamen farklıdırlar.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
Fakat her biriniz beyninizi farklı şekilde değiştireceksiniz.
Ek olarak, oylar farklı listelerden, yani farklı partilerden veya seçmen gruplarından
Onun erkek kardeşi geçen ay öldü.
Eh, o bölgede, tabii ki işler erkekler ve kadınlar için farklıdır.
Gece ve gündüz kadar farklılar.
Aynı yaştayız ama farklı boydayız.
Damak tadım sizinkinden oldukça farklı.
İki arkadaşın kalpleri birbirine benzemeli. Diğer her şey farklı olsa da olur.
Türkçe ile İngilizce çok farklıdırlar. Örneğin Türkçede cinsiyet ayrımı yoktur, İngilizcede vardır.