Translation of "Tiere" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tiere" in a sentence and their turkish translations:

- Wir zeichnen Tiere.
- Wir zeichnen gerade Tiere.

Hayvanları çiziyoruz.

- Manche Tiere sind nachtaktiv.
- Einige Tiere sind nachtaktiv.

Bazı hayvanlar geceleri aktiftir.

- Wilde Tiere nicht füttern!
- Füttere keine wilden Tiere!

Vahşi hayvanları beslemeyin.

- Fische sind wechselwarme Tiere.
- Fische sind kaltblütige Tiere.

Balıklar soğukkanlı hayvanlardır.

Wir sind Tiere, und die Tiere sind Menschen.

Biz hayvanız ve hayvanlar insan.

Tiere wurden möglich.

hayvanlar mümkün oldu.

100.000 Tiere starben

100 binlerce hayvan ise can verdi

Alle möglichen Tiere.

Her türlü hayvan var.

Er mag Tiere.

O, hayvanları sever.

Pferde sind Tiere.

Atlar hayvandır.

Das sind Tiere.

Onlar hayvanlar.

Tom liebte Tiere.

Tom hayvanları sevdi.

Ich liebe Tiere.

Hayvanları severim.

Haben Tiere Seelen?

Hayvanların ruhları var mı?

Tom mag Tiere.

Tom hayvanları seviyor.

Sie mag Tiere.

O, hayvanlardan hoşlanır.

Tiere handeln instinktiv.

Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.

Tom liebt Tiere.

Tom hayvanları sever.

Maria liebt Tiere.

Mary hayvanları sever.

Magst du Tiere?

Hayvanları sever misin?

- Alle Pferde sind Tiere, jedoch nicht alle Tiere sind Pferde.
- Alle Pferde sind Tiere, aber nicht alle Tiere sind Pferde.

- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.

- Die Tiere waren ohne Ruh’.
- Die Tiere waren unruhig.

Hayvanlar huzursuzdu.

- Wilde Tiere leben im Dschungel.
- Im Dschungel leben wilde Tiere.

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.

- Warum können Tiere nicht reden?
- Warum können Tiere nicht sprechen?

Hayvanlar neden konuşamaz?

Für Tiere wie Menschen.

Hayvanlar için de insanlar için de,

Sogar die kleinsten Tiere.

En küçük hayvanları bile.

Elefanten sind riesige Tiere.

Filler iri bir hayvandır.

Milchkühe sind nützliche Tiere.

Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.

Katzen sind nachtaktive Tiere.

Kediler gececi hayvanlardır.

Menschen sind dumme Tiere.

İnsanlar aptal hayvanlardır.

Tiere sind keine Spielzeuge!

Hayvanlar oyuncak değildir!

Meine Kinder lieben Tiere.

Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.

Hunde sind treue Tiere.

Köpekler sadık hayvanlardır.

Pferde sind gefährliche Tiere.

Atlar tehlikeli hayvanlardır.

Erdferkel sind nachtaktive Tiere.

- Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.
- Yerdomuzları gececil hayvanlardır.
- Karıncayiyenler gececi hayvanlardır.

Pandas sind schöne Tiere.

Pandalar güzel hayvanlardır.

Krokodile sind mysteriöse Tiere.

Timsahlar gizemli hayvanlar.

Ich mag keine Tiere.

Ben hayvanları sevmem.

Tiere können Angst wittern.

Hayvanlar korku hissedebilir.

Elefanten sind majestätische Tiere.

Filler heybetli hayvanlardır.

Tiere sind unsere Freunde.

Hayvanlar bizim arkadaşlarımızdır.

Alle Tiere sind gleich.

Bütün hayvanlar eşittir.

Sie bewundert die Tiere.

O hayvanlara hayran.

Welche Tiere leben hier?

Buralarda ne tür hayvanlar yaşarlar?

Menschen sind soziale Tiere.

İnsanlar sosyal hayvanlardır.

Rentiere sind zutrauliche Tiere.

Ren geyikleri sıcak hayvanlardır.

Die Tiere müssen fressen.

Hayvanların yemesi gerekiyor.

Viele Tiere sind nachtaktiv.

- Birçok hayvan gececidir.
- Birçok hayvan noktürnaldir.

Fische sind wechselwarme Tiere.

Balıklar soğukkanlı hayvanlardır.

- Alle Tiere sind gleich, aber gewisse Tiere sind gleicher als andere.
- Alle Tiere sind gleich, aber manche sind gleicher.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

Es sind erstaunlich tolle Tiere.

Son derece muhteşem bir hayvan.

Hoffentlich finden wir viele Tiere.

Burası bir sürü mahlukla doludur.

Und kleine wirbellose Tiere anziehen.

ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.

Es sind über 50 Tiere.

Hem de 50 taneden fazlasını.

Sogar die Tiere werden gezählt

hayvanların bile sayılıp

Sie mag Tiere, weißt du?

O, hayvanları seviyor, biliyor musun?

Katzen sind sehr saubere Tiere.

Kediler çok temiz hayvanlardır.

Tiere haben Angst vor Feuer.

Hayvanlar ateşten korkar.

Manche Tiere sind sehr nachtaktiv.

Bazı hayvanlar gece çok aktiftir.

Bitte die Tiere nicht füttern.

Lütfen hayvanları besleme.

Man darf keine Tiere quälen.

Hayvanları karşı acımasız olmamalısın.

Ich versorge ihre Tiere nicht.

Onların hayvanlarını tedavi etmem.

Hasen sind äußerst soziale Tiere.

Tavşanlar son derece sosyal hayvanlardır.

Delphine sind sehr intelligente Tiere.

Yunuslar çok zeki hayvanlardır.

Tiere werden vom Instinkt geleitet.

Hayvanlar içgüdüleri tarafından yönlendirilir.

Pferde sind sehr empfindsame Tiere.

Atlar çok hisli hayvanlardır.

Er weiß viel über Tiere.

O, hayvanlar hakkında çok şey bilir.

Im Wald leben wilde Tiere.

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

Menschen dürfen keine Tiere quälen.

İnsanlar hayvanları istismar etmemeli.

Alle Tiere sollten nackt gehen.

Bütün hayvanların çıplak gitmeleri gerekir.

Warum können Tiere nicht reden?

Hayvanlar neden konuşamaz?

Nicht alle Tiere fressen Heu.

Bütün atlar saman yemez.

Delfine sind sehr intelligente Tiere.

Yunus çok zeki bir hayvandır.

Manche Tiere fressen ihre Jungen.

Bazı hayvanlar yavrularını yerler.

Sie kennt viele hohe Tiere.

O birçok kodamanı tanır.

Tom weiß viel über Tiere.

Tom hayvanlar hakkında çok şey biliyor.

Alle Hunde sind Tiere. Jedoch bedeutet das nicht, dass alle Tiere Hunde sind.

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez.

- Ich habe ein Buch über Tiere gekauft.
- Ich kaufte ein Buch über Tiere.

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

- Die Tiere starben eins nach dem anderen.
- Die Tiere starben eines nach dem anderen.

- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.

Diese Rückschlüsse gelten sogar für Tiere.

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

In so etwas verfangen sich Tiere

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

Die Tiere fressen nahe der Oberfläche

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

...bringt die Nacht für Tiere Herausforderungen...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

Die Tiere sind exotisch und seltsam.

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.